Kalemiyle destanlaştırdığı çanakkale Şehitleri, halen birlik ve beraberliğimizde bir ruh olarak Örnek gÖsterilmekte, referans olarak kullanılmaktadır. Mehmet Akif, bağımsızlık yolunda ümitsizliğe düşülmemesini, bunu başaracak milletimizin içindeki ruhu şu mısralarla dile getirmişti:

Korkma! SÖnmez bu şafaklarda yüzen al sancak

SÖnmeden Yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlıyacak,

O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Bir kurtuluş destanı, bir var olma mücadelesinde milletimizin gÖsterdiği büyüklüğü ise şu cümlelerle kaleme almıştı:

Asımın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.

............

Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor tevhidi

Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi...

Asım’ın Nesli, halen aynı ruh ve dinamikle bugün de dimdik ayakta. Kendinisi bÖlmek, arasında nifak çıkarmak isteyenlere karşı el ele vermiş durumda. çanakkale Destanı’nda ortaya koyduğu ruhla bağımsızlığını kazanan milletimiz bugün kendisini bÖlmek ve içine ayrımcılık tohumları ekmek isteyenlere cevap vermek için aynı ruha ihtiyaç duymaktadır.

Birlik ve beraberliğin tarifi Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde şu şekilde tarif ediliyordu:

Değil mi cephemizin sinesinde iman bir

Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir

Değil mi sinede birdir vuran yürek... Yılmaz!

Cihan yıkılsa, emin ol bu cephe sarsılmaz!...

Aramızdan 73 yıl Önce bugün ayrılan Mehmet Akif Ersoy, vasiyetini de şu mısralarla dile getirmişti:

Toprakta gezen gÖlgeme toprak çekilince
Günler şu heyulayı da er geç silecektir
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma
Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir?

Sessiz yaşamadın Büyük Şair. Adın da, yaptıkların da hiç bir zaman unutulmadı. Unutulmayacak da. Her daim rahmetle anılıyor, nesilden nesile de aktarılıyorsun. Asım’ın Nesli, hiç tükenmediği gibi, seni de nesilden nesile taşıyacaktır.



Ruhun şad, mekanın cennet olsun.