Genel Başkanımız Yusuf Yazgan, bugün açıklanan enflasyon rakamları ile ilgili bir açıklama yaptı. Yazgan açıklamasında, artan enflasyonun memur maaşlarını erittiğini, alım gücünü düşürdüğünü belirterek, memurlara refah payı, kira yardımı ve büyükşehir tazminatı ödenmesi talebimizi tekrarladı.

Genel Başkanımızın açıklaması şu şekilde:

Uygulanan kemer sıkma politikalarıyla düşeceği açıklanan enflasyon her ay yükselişine devam ederek, memur maaşlarının iyice erimesine ve alım gücünün düşmesine sebep olmaya devam ediyor. Kamu görevlilerine verilen zamların, yılın daha ilk aylarında enflasyon karşısında erimesi, alınması gereken tedbirlerin ve kamu görevlilerinin maaşlarının yeniden düzenlenmesinin kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır. 

Bugün açıklanan enflasyon rakamlarına göre, TÜFE’deki değişim, Ocak ayına göre, Şubat ayında yüzde 4.53, Aralık ayına göre ise yüzde 11.54 artış şeklinde gerçekleşmiştir. 

Ramazan ayının başında enflasyonun artmasına, Ramazan sebebiyle piyasalarda yaşanan fırsatçı fiyat artışının eklenmesi, gelecek ay enflasyonunun daha da artacağının bir habercisidir. 

Kamu görevlileri ve vatandaşlarımızın artan enflasyon karşısında öncelikli olarak alım güçlerinin korunması ve müteakiben artırılması için, hükümetin piyasalardaki fiyat istikrarını korumaya yönelik adımlar atmasını da kaçınılmaz yapmaktadır. Büro Memur-Sen olarak, daha önce dile getirdiğimiz; kiralardaki tavan zam oranı uygulamasının, gıda ürünleri başta olmak üzere tüketim ürünlerinde de uygulanması kaçınılmazdır. 

Ayrıca bu talebimize ek olarak, özellikle büyükşehirlerde görev yapan kamu görevlileri için kira yardımı ve büyükşehir tazminatı hayata geçirilmelidir. Hayat pahalılığının her geçen gün artması, büyükşehirlerde görev yapan kamu görevlilerini değil yoksulluk sınırı, açlık sınırının altına çekmektedir. Ve böyle devam etmesi halinde, büyükşehirlerde görev yapacak kamu görevlisi bulunamayacaktır. Büyükşehirlerdeki hayat pahalılığı sadece belirli kurumları değil, bütün kurumları etkilemektedir. Bazı kurumlarda bu tazminatın verilmesi, daha düşük gelirli kamu görevlilerinin görmezden gelinmesi çalışma barışını da bozmaktadır. Bunun yanı sıra kamu görevlilerine refah payı verilmesi, bir nebze de olsa nefes almayı sağlayacaktır. Bunların yapılmaması halinde vatandaşlarımızın alım gücü her geçen gün düşmeye devam edecek, vatandaşlara yönelik uygulanan ücret esaslı kemer sıkma politikası, geçim zorluğunu iyice derinleştirecektir. 

Toplumun her kesimini etkileyen enflasyondaki artış, emeklilerimizi de etkilemektedir. Alım gücünün artırılması, sosyal refahın sağlanması hükümetin öncelikli politikası olmalıdır.