Yalçın: Masanın Gücü Emeğin Gücü İle Orantılı Olmalıdır
Hizmet kolları tekliflerinin müzakere edildiği toplantılar sona erdi. 4.Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri Pazartesi günü devam edecek. Memur-Sen, hizmet kolları tekliflerinin müzakere edildiği toplantıda konuşan Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Masanın gücü emeğin gücü ile orantılı hale gelmelidir. Bunun yolu uzlaşıdır” dedi.
“Toplu Sözleşme sistematiği ve mevzuatı üzerine getirdiğimiz eleştirel bakışa Kamu-Sen'inde katılmış olması sevindiricidir" diyen Yalçın, "Bu masa kamu görevlilerinin sorunları için en önemli çözüm merciidir. Masanın gücü emeğin gücü ile orantılı hale gelmelidir. Bunun yolu uzlaşıdır. Sürecin, çok daha verimli ve çok daha nitelikli yürütülebilmesi için, toplu sözleşme sistematiğinin de üzerine konuşulması gerekiyor” dedi.
TOPLU SÖZLEŞME SİSTEMATİĞİ DEĞİŞMELİ
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Toplu Sözleşme hakkını 2012’de aldık, dolayısıyla aradan geçen süreç, ortaya konan tecrübe, bizlere birçok şey öğretti. Demek ki, yasanın ve bu sistematiğin yeniden gözden geçirilerek değerlendirilmesine, daha verimli daha çözüm üreten bir yapıya kavuşturulmasına ihtiyaç var. Masaya, 750’nin üzerinde teklifle gelindiğinde o masa doğal olarak bunalıyor. Hâlbuki sorunların aşağıdan çözülmesi gerekiyor. Toplu Sözleşmede hizmet kolu müzakerelerinin çok daha fazla sorun çözücü olması gerekiyor. Masaya eleştiriler getirdik ama getirdiğimiz eleştirileri de burada birlikte müşahede ettik. Bu toplu sözleşme görüşmelerinden önce de 'toplu sözleşme sistematiğini de eleştirmeliyiz' diye düşünmüştük ancak 'masanın ortasında masayı provoke etmek anlamına gelebilir' diye bu konuya girmedik. Hâlbuki uluslararası normlar dikkate alarak sistematiği tartışmaya açma zorunluluğumuz ortada. Türkiye’de Memur Sendikacılığının geleceğini ileri boyutlu bir şekilde tartışabilmeliyiz. Önümüzdeki süreç bize şunu gösteriyor ki bu konuda bir tadilata ihtiyaç var.”
Masaya ilişkin eleştirilerini sürdüren Yalçın, “kamu kurum ve kuruluşlarında çok fazla istihdam türü var. Bu kadar fazla istihdam türü olması bilgi, belge, doküman karmaşıklığı ve kirliliğine sebebiyet vermekte, bunun yanında fiilen karşımızda duran çok sayıda istihdam türü çeşitliliği iş güvencesi boyutuyla da sıkıntı doğurmakta. Biz istihdam türlerinin sadeleştirilmesi, istihdam türüne bakılmaksızın tüm kamu görevlilerinin karolu istihdama geçirilmesini istiyoruz, masanın ilk kazanımının bu olmasını istiyoruz. Bakan Julide Sarıeroğlu’nun işçi sendikacılığının içinden gelmesi, memur sendikacılığı açısından avantajdır. Bu birikim memur sendikacılığının yasal mevzuatına şekil vermeye bir avantaj olarak yansıyacaktır. Çalışma Müsteşarımız nasıl buradaki toplantıya katılıyorsa, ilgili bakanların da müsteşarı burada otursaydı arkadaşlarımız yanında teknik desteği sağlasaydı, bu masa çok daha fazla etkili olurdu. Müsteşarı arayıp, derdimi anlatamayışımın nedeni, ilgili arkadaşın buradaki atmosferi yaşamayışıdır. Kamu sorunlarını çözememiş, birikiyor, bunları çözmek bizim ortak görevimizdir” dedi.
KONCUK: DAHA DİNAMİK BİR DÜZEN KURGULANMALI
Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da, “Bütün bu problemleri aşmış, daha dinamik bir Toplu Sözleşme düzeni kurgulamak ve memurun beklentilerine cevap vermek zorundayız” diye konuştu.
SARIEROĞLU: KAMU SENDİKACILIĞINI İLERİYE TAŞIMAK İSTİYORUZ
Daha sonra konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Julide Sarıeroğlu ise, “Başkanlarımızın dile getirdiği hususları, 1 Ağustos öncesi sürekli olarak arkadaşlarımızla paylaşmıştık. Bu durumun, bazı adımlar atılmazsa bakanlıkların ve hükümetlerin gerçekten zorda bırakacak bir sisteme doğru evirildiğini görüyorum. Dile getirdiğiniz konular gerçekten tartışılması gereken konular. Ön kabulleri bir kenara bırakarak kamu sendikacılığını nasıl ileriye taşıyabiliriz, memurlarımızın ekonomik ve sosyal haklarını nasıl ileriye taşıyabiliriz hassasiyetiyle düşünmeliyiz. Bu konuda her türlü katkıyı sağlamaya hazırız. Bu süreci sağlıklı bir şekilde yürütelim. Samimi bir şekilde sonuç ve fayda odaklı bir şekilde ilk adımları atabiliriz, bunları da istişareyle ve diyalogla yapabiliriz. Bu anlamda inşallah olumlu sonuçlar alırız” değerlendirmesinde bulundu.