Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, komisyonda yaptığı konuşmada, toplu sÖzleşmenin; hizmet kolu ve genel toplu sÖzleşme olması olarak tanımlanması gerektiğini sÖyledi. Dayanışma aidatının tasarıya girmesi gerektiğini de ifade eden Gündoğdu, taraf konusunun açıklığa kavuşmasını istedi. Gündoğdu, “Yetkili konfederasyona haksızlık yapılıyor. Ancak hem bakanlık, hem komisyon hem de sendikalar yetkili konfederasyona, yetkili sendikaya tanıdığı hakkı tanımamakla haksızlık ediyor. Buradan Öneriyorum; yetkili işçi sendikasının oturduğu toplu iş sÖzleşmesi masasına diğer işçi konfederasyonları da otursunlar. Hatta hükümeti temsilen oturanların yanına da muhalefet temsilcileri de yer alsın. Bu Örneği, durumun vahametini anlatmak için veriyorum” şeklinde konuştu.  

Yetkili konfederasyonla kamu işveren kurulunun bağıtladığı bir konuya itiraz yolu açılmasını anlamakta zorlandıklarını sÖyleyen Gündoğdu, toplu sÖzleşmeye teklif sunmada da çifte standart bulunduğunu, sadece yetkili konfederasyonların teklif sunması gerektiğini ifade etti.  Yapılan değişikliklerle Sosyal Denge SÖzleşmesi’nin yapılamaz hale getirildiğini de dile getiren Ahmet Gündoğdu, sosyal denge sÖzleşmesinde hizmet kolu kapsamındaki bütün kurumları kapsaması gibi değişiklikler yapılması gerektiğini dile getirdi. Yasanın yürürlüğe girmesiyle, bu konuda daha Önce yaşanan ve yaşanmakta olan sıkıntıların yasal teminatla sona erdirilmesi gerektiğini de dile getiren Gündoğdu, işçilere tanınan hakların tamamının memurlara da tanınması çağrısında bulundu. Toplu sÖzleşmenin, masada anlaşılması halinde iki yıl, Kamu GÖrevliler Hakem Kurulu’na başvurulması halinde bir yıl olması gerektiğini de belirten Gündoğdu, toplu sÖzleşmenin kapsamının daraltılmamasını istedir. Kamu gÖrevlilerinin tamamın ilgilendiren konuların masanın konusu olması gerektiğini dile getiren Gündoğdu, bunu kısıtlayan maddenin tasarıdan çıkarılmasını istedi. Sendika üyesi olması engellenen memurlara da Örgütlenme ve sendika üyesi olma imkanı verilmesini isteyen Ahmet Gündoğdu, sendikalı olmalarını kısıtlayan hükümlerin tasarıdan çıkarılması gerektiğini kaydetti. 

çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk çelik ise konuşmasında, referandumla kamu gÖrevlilerine toplu sÖzleşme hakkının getirildiğini ve Kamu GÖrevlileri Hakem Kurulu kararının bağlayıcı hale geldiğini sÖyledi. 

Tasarının olgunlaşması adına Plan ve Bütçe Alt Komisyonu ile tali olarak gÖrüşüldüğü çalışma Komisyonu’nda tasarıya Önemli katkılar yapıldığını ifade eden Bakan çelik, “Bakanlıkta konunun sosyal taraflarıyla uzun bir çalışma sonrası bir taslak hazırlayıp, 19 Ekim 2011 tarihinde Bakanlar Kurulu’na sevk ettik. 12 Haziran’dan 19 Ekim’e bakarsak, iyi bir çalışma yapıldığı gÖrülür. Bakanlar Kurulu ise 20 Ocak 2012’de, kanun tasarısı olarak TBMM’ye sevk etti. Alt komisyonda 15 madde üzerinde değişiklik yapıldığını gÖrüyorum. Bu son derece Önemli. Bizim gÖnderdiğimiz taslak, bakanlar kurulunun gÖnderdiği tasarıdaki değişiklikleri demokratik açıdan Önemli buluyorum. Komisyon ve genel kurulun katkıları da Önemlidir.” şeklinde konuştu. Yasanın bir an Önce çıkmasının Önemine de dikkat çeken Bakan çelik, kamu çalışanlarının toplu sÖzleşmeyle belirlenecek zamlı maaş alması için 2012 yılı için toplu gÖrüşme yapılmadığını hatırlatarak, “Bu tasarının bir an Önce genel kurula taşınması ve yasalaşması, kamu çalışanlarının zamlı maaş almaları açısından büyük Önem taşımaktadır.” dedi. Konuşmaların ardından, tasarının maddeleri üzerine gÖrüşmelere geçildi.