Suriye Milli Ordusu başta olmak üzere muhalif güçlerin ortak hareket etmesiyle Suriye'deki baskıcı rejimin yıkılması bölgemiz açısından memnuniyet verici bir gelişmedir. Baskıcı ve  katil rejimin başkanı Beşar Esed'in, Suriye'deki bütün muhalif kesimlerin ortak hareketiyle devrilmesi, yıllardır memleketlerinden uzakta, çoğunluğu ülkemizde olmak üzere birçok ülkedeki Suriye vatandaşlarını da sevindirmiştir. Bu süreçte ülkemiz ve milletimiz, Suriyeli kardeşlerimize kucak açıp ekmeğini paylaşarak haklı mücadelelerinde yanlarında olduğunu göstermiştir. Bu sürecin dengeli bir şekilde yönetilmesinde emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümetimize teşekkür ediyoruz.

Rejimin değişmesiyle Suriye'de öncelikle demokratik sisteme geçiş yapılmalı, bütün kesimleri kapsayıcı, beklentileri karşılayacak, ayrıştırmayacak bir anayasa yapılmalıdır. Bunun ardından da, Suriye halkının kendi yönetimini belirleyecek seçimler gerçekleştirilmelidir.

Suriye'deki bu gelişme, hem terörle mücadele hem de misafir ettiimiz mülteciler açısından en çok ülkemizi ilgilendirmektedir. Baskıcı ve terör detekçisi rejim yönetiminden kalan terör örgütleriyle mücadele edilerek yeni bir kaos ortamının oluşmasına izin verilmemelidir. 

Bunun yanı sıra ülkemizdeki Suriyeliler'in ülkelerine güven içinde dönmeleri sağlanmalıdır. Bu aşamada vatandşlarımız da sağduyulu olmalı, mülteci karşıtlığından beslenenlere fırsat vermemelidir.

Geçiş döneminde dikkat edilmesi gereken önemli konulardan birisi de, yeni bir kargaşaya meydan verilmeden, kapsayıcı ve kuşatıcı davranılması, verilen mücadelenin Suriye vatandaşlarının istek ve beklentisi olduğunun ortaya konmasıdır. Gelinen nokta itibarıyla Suriye halkı yıllardır beklediği özgürlüğüne kavuşmuştur. İç çekişmelerle bu süreç, kaosa evrilmemelidir.

Yeni dönemin başta ülkemiz olmak üzere tüm Suriye halkı ve bölgemize hayırlı olmasını diliyoruz.