TüRKİYE SİVİL TOPLUM PLATFORMU

4.625 sivil toplum kuruluşunun ve birçok katılımcının destek verdiği Türkiye Sivil Toplum Platformu’nun 16.04.2007 tarihli basın toplantısının tam metni:
Sayın Basın Mensupları basın toplantımıza hoş geldiniz.
Bugün, aralarında sendika, dernek, vakıf, meslek odası, kooperatif gibi binlerce Örgütün gÖnüllü katılımı ile oluşan Türkiye Sivil Toplum Platformu olarak huzurlarınızdayız.
Anayasa ve demokratik kuralların işletilmesinden yana olan bizler, ortak bir duyarlılık gÖstererek, kendi Özgür irademiz ve gÖnüllü birlikteliğimizle, kamu vicdanını temsil eden, sessiz yığınların gÖrüşlerini dile getiren Türkiye Sivil Toplum Platformu’nu oluşturduk.
Amacımız binlerce Örgütün milyonlarla ifade edilen üyelerinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin gÖrüşlerini kamuoyu ile paylaşmaktır.
Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı adaylık ve seçim süreci başlamıştır.
Türkiye’de ilk kez halk sürece bu kadar müdahil oluyor. Sokakta, kahvede, tezgahta kısacası her yerde Cumhurbaşkanlığı seçimleri konuşuluyor. Bu durumu demokrasimizin gelişmişliği ve katılımcılığın eriştiği nokta açısından son derece Önemli gÖrüyoruz.

                                      
                 
Sürece ilişkin bireysel ya da kurumsal açıklamalar yapılmaktadır.
Ancak bu açıklamaların bir bÖlümünün demokratik süreci engellemeye, parlamentonun temsil ettiği milli iradeyi baskılamaya, parlamentonun meşruiyetini tartışmaya, Anayasal gÖrevinden alıkoymaya yÖnelik olduğunu hayretle ve ibretle izliyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanlığı gibi rutin bir süreç ile darbe sÖylentilerinin birlikte anılma ve yorumlama çabalarından da kaygı duyuyoruz.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki, Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda hakkında gÖrüş ve fikir beyan etmek başka bir şey, kendimizi seçilecek kişiyi beğenip beğenmeye yetkili gÖrmek farklı bir şeydir.
Bununla birlikte; kimin Cumhurbaşkanı olmaması gerektiği konusunda gÖrüş beyan edenlerin, ordumuzu siyasetin gÖbeğine çekme çabalarını da siyaset etiği ve demokratik kültür açısından çok sakıncalı bir yaklaşım olarak gÖrmekteyiz.
Türkiye ilk kez bir Cumhurbaşkanı seçmeyecektir.
Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu, demokrasi geleneklerinin yerleştiği gerçeği unutulmamalıdır.
Zira, demokrasi ve hukuka bağlılık milletimiz için dÖnüşü olmayan bir yaşam tarzı olmuştur.
Nitekim Türk toplumu kaç kez darbe/muhtıra yaşamış olmasına karşın, onlarca defa mahalli ya da genel seçimler yaparak, demokratik sistemin ve kuralların işletilmesi becerisi ve kararlılığını ortaya koyarak, egemenlik hakkını kayıtsız, şartsız kullanmıştır.
Şimdi, demokrasi geleneklerimizde ve Anayasa’da yazılı olmayan kurallar ve usuller ihdas etmek, hatta dayatmaya kalkışmak, Anayasa ve hukukun üstünlüğüne, toplumun demokratik tercihlerine ve haklarına, parlamentonun Anayasal sistemi işletmesine engel olmaktan başka bir anlam ifade etmez.
Sonuçta mevcut hukuk kuralları işletilerek parlamento bir sivil Cumhurbaşkanı seçecektir.
İsimler üzerinden spekülasyonlar yapmak, Önkesme çabaları, sivil bir Cumhurbaşkanı seçimine karşı olağanüstü kampanyalar düzenlemek demokratik olgunluk ve demokratik terbiye ile bağdaşmamaktadır.
Seçilecek sivil bir Cumhurbaşkanı darbe ile gelenlerden daha değersiz değildir.

                                                            

Hukuk, ideolojilere ve politik tercihlere kurban edilmemelidir.
Hukuk ve demokrasi herkese lazımdır ve herkes için bütün zamanlarda gereklidir.
Yapay gerilimler çıkartmak, Türkiye’yi üçüncü dünya karanlığına çekmeye çalışmak, istikrarsızlığa ve izolasyonlara mahkum etmek ülkemiz için stratejik bir kayıp oluşturacaktır.
Hukuk ve demokrasinin işletildiği parlamentonun etkin ve verimli çalıştığı bir Türkiye güç ve prestij kazanmakla kalmayacak, dünyada daha etkin ve saygın bir konuma erişecektir.
Biz Türkiye Sivil Toplum Platformu olarak;
Demokrasi kültürümüzün, dolayısıyla da büyük millet olmak vasfımızın, tüm dünyada ve tarih Önünde sınandığı Önemli bir süreçten geçtiğine inanıyoruz.
İnanıyoruz ki, toplumumuz ve parlamentomuz kendi birikimi, vakarı, ciddiyeti ve kararlılığı ile demokrasi sınavından bir kez daha başarı ile geçecektir.
Halkımızın Cumhuriyetin değerlerini ve demokrasi ilkelerini içselleştirdiği konusunda kimsenin bir şüphesi olmamalıdır.
Bu noktada, herkesi topluma, parlamentoya ve Türkiye’nin birikimlerine saygı duymaya davet ediyoruz.
Parlamentomuz, Anayasal sistemi çalıştırarak, kuralsızlığın, keyfiliğin ve illegalitenin devlet hayatımıza bulaşmasına izin vermeyecektir.
Parlamentomuzun kararı, Milletimizin kararıdır,
Saygı duyuyoruz! Saygı duyulmasını bekliyoruz.

Türkiye Sivil Toplum Platformu Adına
Salim USLU