Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma ile başta Filistin sorunu olmak üzere dünyada yaşanan haksızlık ve zulümlere dikkat çekerek, BM üyesi ülkeleri bir kez daha hak ve hakikatten yana olmaya çağırdı. 

Daha önceki katılımlarında ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyerek BM’de 5 ülkenin veto hakkına sahip olmasının yanlışlığını dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan bu yılki konuşmasında ise, Gazze’de sadece çocukların değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in sisteminin, hakikatin, Batı’nın savunduğunu iddia ettiği değerlerin öldüğünü dile getirerek, daha adil bir dünyada yaşama umutlarının ölmemesi için BM üyesi ülkeleri duyarlı olmaya davet etti. 

Uluslararası barış ve güvenliğin imtiyazlı beş ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna bir kez şahitlik edildiğini belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 70 sene önce Hitler’in durdurulması gibi Netanyahu ve cinayet şebekesinin de insanlığın ittifakıyla durdurulması çağrısı yaptı. 

Türkiye’nin, bölgesinde lider ve güçlü bir ülke olmasının önemi, uluslararası platformda söz sahibi olmamız açısından son derece önemlidir. Ülkemizin birlik ve beraberliği, milli irade ve millet iradesine sahip çıkması, istikrarlı yönetimi ülkemizi mazlum ve mağdur coğrafyaların umudu haline getirmiştir. Dünya mazlum ve mağdurlarının sesi olmak, kadim medeniyet değerlerimiz ve şanlı geçmişimizin bir gereğidir. Gönül coğrafyamızın uzandığı her bölgedeki mazlum ve mağdurlar, sorumluluğu ağır bir mirastır. Bu mirasa sahip çıkmak ise hepimizin boynunun borcudur. 

Mazlum ve mağdur coğrafyaların sesinin BM dahil uluslararası platformlarda dile getirilmesi, duyurulması bu sebeple çok önemlidir. Bir insanlık borcudur. Bir hakikatin haykırılmasıdır. Bu sebeple, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a dün akşam BM Genel Kurulu’ndaki konuşması ve sorunlara ama’sız, fakat’sız, lakin’siz dikkat çekip, yapılması gerekenleri konunun taraflarının yüzüne haykırmasından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.