Programa Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Büro Memur-Sen Genel Başkanı Metin Yılancı, Büro Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Mehmet Fatih Uğurlu, Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu, Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan, Ak Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Tuğba Köksal, Büro Memur-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Sefa Özşahin, Genel Başkan Yardımcıları Bilal Oktay Çiçeklitaş, Bekir Turhan, Yıldırım Akbaba, Turan Çetinkaya ve Feyim Bingöl, Büro Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Figen Karadağlı, komisyon üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.

Kadınları Emanet Olarak Bilelim

Kadınların emanet olduğunu belirten Yılancı, "Biz 'Cennet anaların ayakları altındadır' diyen bir dinin mensuplarıyız. İnancımızda kadınlar ayaklarının altına cennet serilecek kadar kıymetlidir" diye konuştu.

Bir toplumda, kadının 7 Mart'ta çocuğunun annesi, eziyeti ve cefayı dibine kadar yaşadığını ancak 8 Mart'ta el üstünde tutulduğunu, 9 Mart'ta ise şiddet görüp öldürüldüğünü anlatan Yılancı, 365 günün kadına yakışır bir şekilde yaşanmasını istediğini belirtti.

Yılancı, "Daha güçlü bir Türkiye için, şimdi 'Öncü Kadın' deme zamanı"

Gelişmiş ve kalkınmış bir Türkiye'nin medeni olmayla olacağını kaydeden Yılancı, "Medeni olmanın gereğini yerine getirelim. Nesillerimizi emanet ettiğimiz kadınlarımıza, gerek ailede gerek çalışma hayatında sahip çıkalım. Onları emanet olarak bilelim" dedi.

Kadına şiddetin bitmesini istediklerini dile getiren Yılancı, "Daha güçlü bir Türkiye için, şimdi 'Öncü Kadın' deme zamanı" ifadelerini kaydetti.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Bir kirli savaş var. Bu savaşın acısını çekenler, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar.

Memur-Sen ailesinin büyük bir aile olduğunu söyleyen Yalçın, herkesin temel hak ve hürriyetlerinin sağlanması ve birlik, beraberlik için ter akıttıklarını ifade etti. Memur-Sen'in kendi içerisinde kuvvetli bir yapıya ve köklere sahip olduğunu anımsatan Yalçın, içlerinde ki teşkilatlanma ve yapılanmanın, çözümleriyle, ülkeye katma değer kattığını söyledi. 8 Mart'ta 'Vicdan Hareketi'nin' Ankara ayağında yürüyüş gerçekleştireceklerini aktaran Yalçın, Suriye’de ki hapis kadınlardan, onların yaşadıkları acıları anlatan bazı konuklarının olduğunu ve 55 ülkeden katılımla, Dünya'ya vicdan çağrısı yapacaklarını ifade etti.

Kadınların, Suriye'de pazarlık malzemesi olarak kullanıldığını anlatan Yalçın, "Bir kirli savaş var. Bu savaşın acısını çekenler, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar. Buna insanlığın sesini yükseltmesi gerekiyor. İnsanlığın, duyarlılığını göstermesi gerekiyor. Bunun içinde bir çağrıda bulunuldu" diye konuştu.

Türk milletinin, toplumsal ve aile hayatında kadına önem veren bir millet olduğunu belirten Büro Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Figen Karadağlı, kadınlar gününün 8 Mart'la sınırlı kalmaması gerektiğini ve hak ettiği yerlere getirilmesi gerektiğini söyledi.

Kadının ihmal edildiği toplumların gelişme göstermesinin mümkün olmadığını, kadının hayatın her kademesinde yer alması, desteklenmesi ve korunması gerektiğini belirtti. Karadağlı, “Kadınlarımızın maruz kaldığı en büyük sorun şiddettir. Kimi kadın darp edilmekte kimi kadınsa yakınları tarafından öldürülmektedir. Ülkemizde kadına karşı şiddetin tamamıyla ortadan kaldırılması, kadın cinayetlerinin önlenmesi, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması hukukun ve toplumsal vicdanın gereğidir” diye konuştu.

Büro Memur Sen’in misafiri olarak etkinliğe katılan Şair Yazar Serdar Tuncer ise sendika üyeleri ve katılımcılara şiir ve sohbet dinletisinde bulundu.