Türkiye’nin en büyük memur sendikası Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, Milat gazetesine 16 Nisan Referandum sürecini değerlendirdi. Emek örgütleri olarak istikrar istediklerinin altını çizen Yanbaz, “Tam anlamıyla ekonomik ve siyasi istikrar sağlansın istiyoruz. Çünkü geçmişte yaşananları biliyoruz. Ülkemizde koalisyon denince akla kaos, kriz ve istikrarsızlık geliyor. 19601ar, 70'ler, 90'lar ve 2000'li yılların başında, koalisyonların neden olduğu krizler yaşandı. Ülke onlarca yıl siyasi istikrarsızlığın pençesinde kıvrandı... Koalisyonlar döneminde ülkemiz, tarihinin en büyük kemer sıkma politikalarıyla karşı karşıya kaldı. Ülkemiz düze çıkmak yerine, koalisyonlar döneminde dibe vurdu. Faizler, devalüasyon ve enflasyon milleti vurdu. Haklarımız çalındı, işsizlik arttı, ülke patinaja düştü. Kısacası koalisyon dönemleri ekonomi açısından son derece Kötü, belirsiz ve istikrarsız yıllardır. Sosyal yıkımların yaşandığı dönemlerdir. Biz o dönemler bir daha yaşanmasın diye halk oylamasında ‘Evet’ diyeceğiz” dedi.

SİSTEM HIZLI KARAR ALMA SÜRECİNİN ÖNÜNÜ AÇACAK

“İstikrarsız dönemlerde kazanımlarımızı kaybediyoruz” diyen Yanbaz, şu şekilde konuşlu: “Bu yüzden uzun erimli, istikrarlı hükümetlere ihtiyacımız var. Yönetimde istikrar, büyüme demek. Büyüme ekmeğin büyümesi emeğin değerinin artması demek. Ona göre de büyük pastadan büyük pay alacak insanımız. Öte yandan bu sistem hızlı karar alma sürecinin önünü açacak. Hızlı karar alma da üretim sürecinin de önündeki engeller en azından bir kısmıyla kalkacaktır.”

VESAYET ODAKLARI ORTADAN KALKACAK

Türkiye'de normalleşme sürecinin başladığına vurgu yapan Yanbaz, “Fakat yine de, inat da murattır diyenler var. Keşke, metin üzerinden tartışmalar daha çok yapılabilse. Yani, ezberler devreye girmese. Şu tespiti yapalım. Evet-Hayır denklemine bakmadan sistem öyle ya da böyle değişmek durumunda... Eski hal muhal yani. Biz istiyoruz ki, halkoylamasına sunulan paketi, muhaliflerde okusa, hayır diyeceklerse bile tezlerini daha da güçlendirse. Ama olmuyor işte. Herkes darbe anayasalarından şikayetçi. 82 Anayasası üzerine kimse olumlu cümle kuramaz. Fakat ne hikmetse, önümüze çıkan imkanı kötülemek için, parlamentarizm ezberleri üzerine ezberler tekrarlanıyor. Halbuki darbe anayasası, yasama üzerinde büyük bir vesayet oluşturmuş. Öte yandan, medya, sermaye de bir vesayet oluşturmuş. O zaman? Bu ezberci tayfayı bir kenara bırakırsak, 17 Nisan sabahı birlikte yaşayacağımızı bilen insanların normalleştirdiği bir süreç yaşayacağız” diye konuştu.

SİYASET VE GREV HAKKI İSTİYORUZ

Emekçi kesim olarak, emeklerinin karşılığını almak istediklerini sözlerine ekleyen Yanbaz, “Çalışanlar, kamu görevlileri, işsizler, gençler; dünya mazlumları Büyük Türkiye'den beklenti içerisinde. Gücümüzü kaybedecek etkenleri ortadan kaldırmak en önemli görevimizdir. Seçme ve seçilme yaşının 18'e indirilmesi olumlu bir gelişmedir. Ancak işçilere siyaset yapma hakkı varken, kamu görevlilerine bu hakkın tanınmamış olması yanlıştır. Sistem değişikliği ile Türkiye'nin şaha kalkacağını düşündüğümüz için memurlara grev ve siyaset hakkının da verileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.