Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen) Sakarya Şube Başkanı Cemal Akyol,  10 Aralık İnsan Hakları Günü’yle ilgili açıklama yaptı. İnsan Hakları Günü’nün aynı zamanda İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü olduğunu belirten Şube Başkanı Cemal Akyol, kamuoyunda genellikle ‘İnsan Hakları Günü Kutlanıyor’ ifadesi kullanıldığını ancak dünyada bu kadar insan hakları ihlali yaşanırken ‘kutlama’ kavramının yerine oturmadığını sÖyledi.

En büyük insan hakkı ihlalinin yaşam hakkının ortadan kaldırılması ve işkence olduğunu ifade eden Cemal Akyol, bu kapsamda en çok insan hakkının ihlal edildiği, insanların yok edildiği, bağımsızlığının ve Özgürlüğünün elinden alındığı ve işkenceye uğradığı savaşlar olduğunu kaydetti. Akyol, “Bugün Irak, Suriye ve Afganistan’da kadın, çocuk, yaşlı demeden yüz binlerce insan Öldürülmekte, bÖylece insanların en değerli olan yaşam hakları ellerinden alınmaktadır. Aynı zulüm Filistin’de sürdürülmekte, her gün çocuk katliamlarına bir yenisini eklemektedir Büro Memur-Sen olarak, insanın en değerli haklarından biri olan yaşam hakkının sona erdirildiği savaşların durmasını, emperyalistlerin işgal ettikleri topraklardan çekilmesini, masum insanların katledilmesinin son bulmasını istiyoruz” dedi.

Avrupa’da ırkçı akımların artış gÖsterdiğini vurgulayan Şube Başkanı Akyol, “İnsan yaşamını hiçe sayan ırkçı saldırılar sonucunda vatandaşlarımızın evleri yakılmış, çok sayıda insan Ölmüş ve yaralanmıştır. Bütün dünya ve Avrupa bu tür ırkçı akımların ve saldırıların Önüne geçmelidir, aksi takdirde bu caniler insan yaşamını hiçe saymaya devam edeceklerdir” diye konuştu.

AİHM’nin başÖrtüsüyle ilgili verdiği kararların insan hakları ihlallerine zemin hazırladığını ileri süren Akyol, hakları ihlallerini Önlemek için kurulan bir mahkemenin bizzat ihlallerinin odağı haline gelmesinin ‘ya tuz kokarsa’ sÖzünü hatırlattığını kaydetti.

Türkiye’de eğitim, çalışma hayatı, güvenlik ve sağlık alanları başta olmak üzere insan hakları ihlallerinin yaşandığını iddia eden Akyol, “BaşÖrtülü kızlarımıza üniversitelerin kapıları kapatılarak en temel hakları olan eğitim hakları ellerinden alınmaktadır. Kamuda kılık kıyafet dayatması getirilerek insanların çalışma hakkı engellenmektedir. Bunların yanında insanın emeğinin karşılığını alamamasının da bir insan hakkı ihlali olduğunu düşünüyoruz. Bugün çalışanların büyük bir bÖlümü emeğinin tam karşılığını alamamaktadır. Bu kişinin yaşamını ve geleceğini olumsuz etkilemektedir. Büro Memur-Sen olarak, yaşanan tüm bu insan hakları ihlallerin Önüne geçilmesi için en kısa zamanda ülkemiz için iktidar ve muhalefet partilerinin ortak akılda buluşarak; demokrasiden, sivilleşmeden ve Özgürleşmeden yana yeni bir Anayasa’nın yapılmasını talep etmekteyiz” şeklinde konuştu.