Aksiyon ve Mücadele İnsanı  “Mehmet Akif İnan”          

            Hayatı anlamlandıran, ona güç katan aslında inanmaktır. Tüm benliğiyle inanan ve bu uğurda durmadan çalışan ise mutlaka arkasında eserler bırakır. Öylesine eserler ki bir bakmışsınız milyonlarca insanı içine almış. Onlara ışık olmuş ve yollarını aydınlatıyor. Şimdi yürüyoruz senin bıraktığın eserlerle. İnancın zafer olduğunu bir kere daha anlıyoruz.

            Mehmet Akif İnan ağabeyimiz inandığı davada hiç geri adım atmadı. Mücadelesini hak üzerine kurdu. Biliyordu ki “ İnsanı yaşatmak, insanlığı yaşatmaktı.” O bir Anadolu sevdalısıydı. Memleket derdiyle dertlendi. Bunun için Türkiye’yi adım adım gezmekten geri durmadı. Her gittiği yerde insanların gönüllerine dokundu. Mirası yedi güzel adımın mirasıydı. Üstat Necip Fazıl’ın tezgahından geçti. Ondaki coşkuyu, vatan sevgisini, mücadele ruhunu alarak meydanlara koştu. Meydanlarda çile çekmiş, elleri nasırlı, öz yurdunda garip bırakılmış Anadolu insanına seslendi. Artık bir çağlayan gibi akmanın zamanı geldiğini, ümmetin yaralarının sarılması gerektiğini, hakkın kutsal olduğunu, kalbimizin bir taraftan İstanbul diğer taraftan Kudüs diye atması gerektiğini, bu milletin kadim bir millet olduğunu, biz bir olursak iri oluruz ve ümmeti kucaklarız, nefesimiz tüm coğrafyalara abı hayat olur diyerek tüm gücüyle haykırdı.

            Biliyordu ki Anadolu insanı merttir, doğru ve dürüsttür. Helal kazanır ve helal yemek için çabalar. Bu nedenle onların yürekleri mümbittir. Nice güzellikleri içinde taşır. Bir gün coşacağını  ve ümmeti tekrar kucaklayacağını tüm benliğiyle hissediyordu. Bu ateşi yakacak birilerine ihtiyaç vardı. İnsanlık onurunu diriltecek, ayakta tutacak ve köleleştirmeyecek birileri. Bunun için mücadele etti.  Hakkın ve haklının yanında oldu. Hak mücadelesinde bir adım geri atmadı. İlerledi ve sonunda zafere ulaştı.

            Düştüğü bu yolda yorulmak nedir bilmedi. Duraksamak nedir görmedi. Seferle vazifeli olduğunun farkındaydı. Bu nedenle hep sefer yaptı. Zaferin azimle ve seferle elde edileceğini biliyordu. Azmetti, çalıştı, çabaladı, yürüdü, yürüttü, haykırdı, dile getirdi, insan yetiştirdi, düşünce atlasını genişletti.

             Mehmet Akif İnan sadece bir şair, yazar, edebiyatçı, düşünür değil aynı zamanda büyük bir aksiyon adamıdır. Sendikacılıkta önder oldu. Ülkemizde sorunlu değil, sorumlu sendikacılığın önünü açtı. Bunun için mücadele verdi. Memur-Sen’le büyük bir aile kurdu. Bu ailenin neferleriyle hedefine doğru ilerledi. Şimdi milyonlarca nefer onun yolundan gidiyor.

"Kim Demiş Her Şeyin Bitişi Ölüm,

Destanlar Yayılır Mezarımızdan"

            Ölümle her şeyin bitmeyeceğini, eser bırakan insanların destan yazacağını haykıran Mehmet Akif İnan Ağabeyemizi vefat yıl dönümünde minnet ve şükranla yad ediyor, onun açtığı bu yolda yürümenin bir onur olduğunu ifade ediyorum.

Mekanının Cennet Olsun Mehmet Akif İnan Ağabey!