Büro Memur-Sen Ankara 6 Nolu Şube’nin düzenlemiş olduğu 15 Temmuz temalı konferansa Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Komisyon Üyesi Avni Mis, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cafer Güven Kara, Özgür Kamışlı, Ali Kuşçuoğlu, Genel Başkanımız Vecdi Yanbaz, Genel başkan Vekilimiz A.Sefa Özşahin, Genel Başkan Yardımcılarımız Yıldırım Akbaba, Turan Çetinkaya, Feyim Bingöl, Şube Başkanlarımız, Komisyon Müdürü Abdulkadir Karakuş, Kurum Temsilcilerimiz Sinan Şengül, Metin Bayram Uslu ve 15 Temmuz Şehit ve Gazi yakınları katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Ankara 6 Nolu Şube Başkanı İsmet Duran 15 Temmuz’un unutulmayacağını ve unutturulmayacağını vurgulayarak bu ülke için bedenlerini tankların altına yatıranlara borçlu olduğumuzu dile getirdi. Çocuklarımız için hayatlarını feda eden kahramanlarımızın isimlerini nesilden nesile haykırmamız gerekiyor.

15 Temmuz Şehitleri ve Gazi anma ve yakınlarına destek programı düzenleyen Büro Memur-Sen Ankara 6 Nolu Şube’nin Adalet Sarayı’nda gerçekleştirmiş olduğu konferansa katılan Genel Başkan Vecdi Yanbaz, 15 Temmuz’un anlam ve önemine ilişkin açıklama yaptı. Yakınlarının ise bizlere şehitlerin emaneti olduğunu dile getirdi.

“Sayın Başsavcım, Komisyon Başkanım, Başsavcı Vekillerim, Genel Başkan Vekilim, Genel Başkan Yardımcılarım, Şube Başkanlarım ve Değerli Şehit Yakınları ve üyelerimiz hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

“Kim demiş her şeyin bitişi ölüm,

Destanlar yayılır mezarlarımızdan.” der; sendika kurucumuz Mehmet Akif İnan hocamız.

 İşte o destanları yazan ölümü ile bir bitişi değil, bu ülkede destanın yazılışına sebep olan siz şehit yakınlarımızı ayrıca hürmetle ve sevgi ile selamlıyorum. Gerçekten bu ülke, bu millet, bu sendika, bu kurum hepimiz size minnettarız. Sizler bu ülke için can vermiş, bizim için bedel ödemiş, kim var deyince sağına soluna bakmadan ben varım diyenlerin bize emanetlerisiniz. Ondan dolayı bizim için kıymetlisiniz. Onun için memur-Sen, Büro Memur-Sen sizleri özel görüyor, sizleri yakın hissediyor. Allah’ın izni ile bu ülkeye kimse boyun eğdiremedi eğdiremeyecek de. Dün 15 Temmuz’un ikinci yılını birlikte andık, yâd ettik. Zaferimizi, bağımsızlığımızı, tescil edişimizi, dünya duruşumuzu hep beraber bir daha haykırdık. Ama bu ülkede 15 Temmuz’lara yeltenenler, 15 Temmuz’u yaşatmak isteyenler hiç bitmeyecek. Pahalı bir ülkede zor bir mirasın çocukları olarak yaşadığımızın farkında olmalıyız. Küçük hesaplar bizim hesabımız olmamalı. Biz Duruş sendikasıyız kuruş sendikacılığı yapmayacağız diyoruz. Toplu sözleşmelerde ve tüm girdiğimiz oturumlarda nasıl ve nerede durmamız gerektiğini tespit ettik ve kararlarımızı dik duruşumuzdan taviz vermeden aldık. Bu ülkeye boyun eğdirilecek bu ülkeye sıkıntı getirecek, Bu ülkeye zor günleri yaşatacak meselelerin altına hiçbir zaman imza atmadık. Hamd olsun ki bir milyon sayımızı Bu yıl 15 Mayıs ayında tescil ettik. 1 milyon üye başka bir sendikada, başka bir yapıda olsaydı ne olurdu bir düşünün. Allah’a hamd olsun Memur-Sen devletine milletine kamu çalışanlarına ümmete ve dünyaya vereceği mesajı iyi biliyor. Verdiği mesajın etkisini iyi hesaplayabilmekte.  Yanımızda durarak bize destek çıkan halkımızın Büro Memur-Sen’li oluşu bizi ayrıca gururlandırıyor. Şehit yakınlarının, gazi yakınlarının olması gereken yer Büro Memur-Sen, çünkü Büro Memur-Sen 15 Temmuz Gecesi halkımız ile omuz omuzaydı. Belki benimle beraberdiniz Kızılay’da belki de Başkanımızla birlikteydiniz Külliye’de. O gece ilk çağrıyı yapan Memur-Sen Genel Başkan Ali Yalçın’ın da etkisi büyük oldu. Tabi bununla birlikte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım’ı da unutmamız mümkün değildir. Cumhurbaşkanımız, başkanımız sadece bizim değil dünyada bulunan tüm ümmetin ve mazlumların Başkan’ıdır, bunu biliyoruz ve farkındayız. O’nu önemsiyoruz. Dünya 5’ten büyüktür. Ve One Miniute çıkışını kimse unutmayacaktır.

Sözlerimi bu anı hazırlayan Şube Başkan’ım İsmet Duran’a Teşekkür ederek bitirmek isitiyorum, ayrıca bu salonda bizi yalnız bırakmayan Başsavcımız Yüksel Kocaman’a şükranlarımı sunuyorum.

Sağ olun Var olun. Sevgilerimle.”

Son konuşmayı yapmak üzere kürsüye davet edilen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Yüksel Kocaman: “Ülkemizin karanlık bir tünelden aydınlık bir geleceğe çıktığını söyleyerek, Kahraman Şehitlerimiz ruhlarının ışığı ile zifirî karanlıkta bize ışık tuttular. Onların döktüğü her bir damla kan bizim ülkemize ab-ı hayat olmuştur. Şehit yakınlarının acılarını ve gururlarını aynı anda yüreğimde beslemekteyim.” dedi.

Konferans plaket teslim programından sonra sona erdi.

Plaket alan Şehit ve Gazi Yakınlarının isimleri şöyle: