Büro Memur-Sen’den yapılan açıklamada, “Biz on yıl Öncesine dÖnülmesini de-ğil yirmi yıl sonraya gidilmesini arzuluyoruz. Kaybedilmiş on yılı ve bu yıllarda işinden-ekmeğinden olanları, hala mahkemelerde sürünenleri düşünüyoruz” de-nildi. Açıklamada dikkat çeken diğer hususlar şÖyle:

 

“YüKSEKÖĞRETİMLE SINIRLAMAK BüYüK HATA OLUR”

“BaşÖrtüsü yasağını sadece yüksekÖğretim hakkıyla sınırlandıracak bir teklif kabul gÖrürse bu çok büyük bir hata olur. çünkü tersinden baktığımızda bunun anlamı; yüksek Öğrenim dışındaki bütün alanlarda başÖrtüsü zulmünü anayasal suç haline getirmek demektir. Ayrıca başÖrtüsü ile üniversite okuyup daha sonra çalışma hayatında bulunamamak dünya sahnelerinde gÖrülmemiş bir trajediyi milletimize oynatmak demek olacaktır.”

 

“KADINLARA VE İNANç ÖZGüRLüĞüNE VURULMUŞ DARBE”

“Gerekli olan düzenleme; yıllardır uygulanan haksız ve zorba yasağı geniş bir perspektifte ve milletin vicdanını rahatlatacak bir netlikte çÖzmek için yapılma-lıdır. çünkü bu yasak toplumsal hayata katılma yolunda kadınlara ve inanç Öz-gürlüğüne vurulmuş bir darbedir. BaşÖrtüsü yasağı sadece yüksekÖğrenim ala-nında değil, başta eğitim ve çalışma hayatı olmak üzere günlük hayatın her ala-nında en katı şekilde karşımıza çıkan bir haksız uygulamadır.”

 

“HİZMET ALAN-VEREN AYIRIMI YAPILMAMALI”

“Vergi alırken nasıl bir ayrım yapılmıyorsa din ve inanç Özgürlüğünde de aynı yol izlenmeli; hizmet alan- hizmet veren, kamuda çalışan ya da Özel sektÖrde çalışan diye bir ayrımda bulunulmamalıdır. Daha demokratik ve Özgür bir Tür-kiye için; konuşmalarına “dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan..” diye başla-yan ve içerisinde medeniyet, Özgürlük, demokrasi ile insan haklarının bolca ser-piştirildiği cümleler kuranların bu ifadelerin sÖylemden eyleme geçmesine kÖs-tek değil destek olmalarının vakti gelmiştir.”