ŞANLIURFA’DAN DANIŞTAY’A TEPKİ
Akbulut, "Danıştayın kararları adeta sipariş dava, ısmarlama karar gÖrüntüsü içinde. İstanbul Barosu tarafından açılan her dava peşin kabul edilecek havası ile verilen kararlar yüz binlerce Öğrencimizi perişan etti. Kamu vicdanında derin yaralar açtı. Yargıya olan güven tamiri imkânsız bir şekilde zedelenmiştir." dedi.
Şube Başkanı Akbulut, yürütmenin faaliyet alanının yargı tarafından daraltıldığını belirterek, şÖyle konuştu: "Yüksek Öğrenim Kanununun 45. Maddesi meslek lisesi mezunu Öğrencilere ancak ve ancak pozitif bir ayrımcılık ÖngÖrürken, yıllardan beri sürdürülen yasaya aykırı ve ayrımcı uygulamanın devam ettirilmesinin hiç kimseye bir yararı yoktur. Bir kısım okullara ve mezunlara yÖnelik siyasi ve hasmane tavrın bu okullar yanında, diğer tüm meslek lisesi mezunlarının haklarını gasp eden bir inatla sürdürülmek istenmesi, hukukun genel ilkelerine, insan haklarına ve demokrasiye aykırıdır."
Devletin bütün vatandaşlarına eşit muamele etmesi gerektiğini ve yükümlülüğü olduğunu anlatan Akbulut, Danıştayın bu kararı aynı zamanda Avrupa İnsan hakları SÖzleşmesinin 11 nolu protokolü ve İnsan hakları Evrensel Beyannamesi’nin 7. ve 26. maddelerine aykırı olduğu gibi mahkemenin de daha Önceki verdiği kararla çelişkili olduğunu belirtti. Hiç kimsenin ve kuruluşun dayanağını anayasadan almayan bir yetki kullanamayacağını belirten Akbulut, "Demokrasilerde hiçbir kişi ve kuruluşun halk ile kavga etmesine müsaade edilemez." Şeklinde konuştu.
Büro Memur-Sen Başkanı, konuşmasının sonunda yaşanan sorunların çÖzümü için sivil anayasa yapılması gerektiğini belirterek, siyasi partiler olmak üzere herkese çağrıda bulunarak bu soruna ortak çÖzüm üretilmesini istedi.