MISIRDA HALK İRADESİNİN YANINDAYIZ
Büro Memur-Sen, Memur-Sen, Hak-iş ve Mazlum-Der ile birlikte Mısırda yaşanan darbeyi protesto etti. Mısır'ın Ankara Büyükelçiliği önünde yapılan protestoya Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Memur-Sene bağlı sendikaların genel başkanları, Hak-iş ve Mazlum-Derin genel başkanları ile binlerce kişi katıldı.
Basın açıklaması yapan Memur-Sen Genel Başkan Gündoğdu, askeri darbeyle Mısır halkının iradesinin yok sayıldığını söyledi. Başkan Gündoğdu, "Bugün buraya Mısır halkının yanında olduğumuzu ifade etmeye, darbeye karşı olduğumuzu ilan etmeye, darbecileri kınamaya ve lanetlemeye geldik. Mısırda darbe yapılarak, Mısır halkının iradesi yok sayılmış, darbeciler eliyle iktidar hırsızlığı yapılmıştır. Cuntacılar ve darbeciler, milletin verdiği iktidarı silah zoruyla alıp milletin onay vermediği güçlere teslim etmişlerdir. İktidar, darbeyle çoğunluktan alınmış, azınlığa verilmiştir. Demokrasi ile birlikte anayasa ve özgürlüklerde askıya alınmıştır." dedi.
Büyük Memur-Sen ailesi olarak, cuntacıları, darbecileri kınadıklarını ifade eden Gündoğdu, Mısırı demokrasiye davet ettiklerinin altını çizdi. Mısır halkının, bahar devrimini kışa çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğine, şiddete başvurmadan iradesine sahip çıkacağına inandıklarını kaydeden Genel Başkan Gündoğdu, "Mısırda darbenin görünürdeki hedefi, Mursi ve halkın iktidarıdır. Darbenin ve cuntacıların asıl amacı ve hedefi, Müslüman dünyasında ve İslam coğrafyasında halkların ekonomik olarak da siyasi olarak özgür kalmasını ve kendi ayaklarının üzerinde durmasını engellemektir. İslam ülkelerinin gelişmiş ekonomiler arasında yer almasının ve küresel rekabetin paydaşı olmasının önüne geçmektir. Darbe ordu eliyle yapılmıştır, darbeyi yaptıran irade ise darbe karşısında sessiz kalan ve halkın iradesinin hiçe sayılmasına destek veren bildik küresel merkezlerdir." diye konuştu.
Mısırdaki darbeyle, Filistin davası arasında yüzde yüz bağ ve ilişki olduğunu söyleyen Ahmet Gündoğdu, şunları söyledi " Mısırda sivil ve demokratik yönetimin hayata geçirdiği ve bir yıldır uyguladığı politikayla Filistin ve Filistinliler nefes almıştır. Filistin dünyaya açılmış, dünya Filistinle buluşmaya başlamıştır. Bu gelişmeler, İsrail ve kuklası ABDyi rahatsız etmiştir. İsrail ve ABD, Filistine açılan kapılar kapanmadıkça rahat etmeyecektir. Bu darbe, Filistine açılan kapıları kapatacak sürecin başlangıcı yapılmak istenecektir. Müslümanın, müslümana yapılan eziyeti seyretmesi için baskı yapılacaktır. Mısır halkı, bu ceberrut davranışlara, uygulamalara asla izin vermemelidir. Filistin halkının yanında olmaya devam etmeli, uluslararası oyunlara boyun eğmemelidir. Büyük Memur-Sen ailesi olarak, Mısır halkını, hem uluslar arası ekonomik güç odaklarına hem de Filistin davasına karşı oluşturulan lobilere karşı direnmeye çağırıyoruz."
Ağızlarını her açtıklarında demokrasiden ve demokratik standartlardan bahseden ülkelerin darbeye karşı kayda değer bir açıklama yapmamasının, artık kimseyi şaşırtmadığının altını çizen Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, "Onların sadece kendi ülkeleri ve kendi medeniyetleri için demokrasi, özgürlük ve insan onuru istediğini artık bütün dünya görüyor ve biliyor. Demokrasi vaadiyle İslam coğrafyasına ve müslüman toplumlara iç savaş ve kan transfer eden bu bildik küresel şebekenin kayığına binenleri, ne insanlık ne de tarih affedecektir. Ortadoğu coğrafyasında, Arap Yarımadasında, medeniyet merkezinde oynanan küresel oyun mutlaka bozulacak. Kadim ve kutlu mesajın sadık mensuplarına uygulanan zulme tetikçilik yapanlar, küresel patronlarıyla birlikte mutlaka tarihin çöp sepetine atılacak." şeklinde konuştu.
"Mısırda yaşanan darbe sürecinde başta BM, AB ve ABD olmak üzere Batılı ülkeler, demokrasi dersinden bir kez daha sınıfta kalmıştır." diyen Gündoğdu, açıklamalarını şöyle sürdürdü, "Cuntanın zulümlerine, Mısır halkının iradesinin çalınmasına seyirci kalmış, hatta demokratik yollarla iş başına gelen iktidarı suçlayarak cuntacılara psikolojik destek vermişlerdir. Yetmemiş. Cuntacılara destek verme kervanına ne hazindir ki; bazı İslam ülkeleri de katılmış hatta ilk tebriki onlar yapmıştır. Mısır halkına ve dünyadaki tüm demokrasi severleri buradan çağrımız, Batı ve gelişmiş ülkelerin çifte standartlı demokrasi anlayışlarına karşı uyanık olmalarıdır. Mısır halkı ve mazlumların yanında yer alan vicdanlı insanlar darbenin arkasındaki, Mısır üzerinde bir takım hesaplar yapan güçlerin, bir takım çıkar çevrelerinin oyununu bozmalıdır. Mısırdaki kavga küresel güçlerin paylaşım savaşıdır. Ancak dünyanın ve insanlığın vicdanı, firavunlar ve işbirlikçilerinin emdikleri kanların hesabını elbette soracaktır. Türkiye, bölge ülkelerinin ve milletlerinin kendisine yönelik ilgi ve desteğini alarak girişimlere başlamalıdır. Bölgenin en önemli devletlerinden biri sıfatıyla yumuşak güçlere sahip olmak noktasındaki birikimlerini de devreye sokarak hem Arap Yarımadası ülkelerini hem de Batı bloğunu, halkın iradesinin hakim olduğu bir Mısır fotoğrafının kısa sürede gerçekleştirilmesi için sorumluluk almaya devam etmelidir."
Mısırda yapılan darbe demokrasiye, hukuka ve insan haklarına aykırı olduğunu belirten Gündoğdu, Mısır'da yapılanların, daha önce onlarcasını görülen, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını ayaklar altına alan darbelerden biri olduğuna vurgu yaptı. Gündoğdu sözlerini şöyle tamamladı, "Yetkisiz bir şekilde gasp edilen iktidar, derhal halka iade edilmelidir. Dünyadaki bütün demokratik kurum ve kişiler, içinde insan hakları ihlali potansiyeli barındıran böylesi girişimlere karşı açıkça tavır almalıdır. Büyük Memur-Sen ailesi olarak, doğrudan doğruya Mısır halkının iradesine karşı yapılan, demokrasi ve anayasayı askıya alan bu darbeyi meşru kabul etmemiz mümkün değildir. Bu çerçevede, Mısır halkının iradesine balyoz indiren cuntacıları ve darbecileri bir kez daha kınıyor ve lanetliyoruz."
Gündoğdu'nun ardından Hak-İş ve Mazlum-Der Başkanları da bir açıklama yaparak Mısır'daki askeri darbeyi kınadı.