MEMUR-SENİN ÜYE SAYISI 500 BİNİ AŞTI, YETKİLİ SENDİKA SAYISI 7YE ÇIKTI
Bir sivil toplum Örgütü için 500 bin üye sayısına ulaşmak, demokratikleşme ve sivilleşme konusunda henüz rüştünü ispatlama aşamasındaki ülkemiz için sıra dışı anlamalar barındırmaktır. Memur-Sen’in bu başarısı, demokratikleşme ve sivilleşme iradesinin, derinleşmesinin, kalıcı hale gelmesinin en Önemli gÖstergelerinden biridir. 15 Mayıs’lar da sendika üye sayılarına ilişkin resmi ilan yapıldığı için çalışanların yÖnelimleri, tercihlerinin tescili bakımından son derece Önemlidir. Bu yıl 15 Mayıs, Memur-Sen ve yeni Türkiye’nin en yüksek perdeden duyurulduğu tarih olmuştur. Bu tarih her türlü karalama, iftira, yol kesme çabalarına karşın “demokratik ve sivil Türkiye” talebinin, sendikal samimiyetin Ödüllendirildiği bir tarihtir.
Memur-Sen kurumlarda imzalanan mutabakat rakamlarına gÖre yetkili sendika sayısını 7’ye çıkardı. Diyanet-Sen, Toç-Bir-Sen, Bem-Bir-Sen, Sağlık-Sen, Enerji Bir-Sen’den sonra Eğitim Bir-Sen ve Bayındır Memur-Sen de, rakip sendikaların üye sayılarını geride bırakarak genel yetkili sendika olma hakkını elde ettiler.
04-06 Mart 2011 tarihinde gerçekleştirilen Türkiye Buluşması’nda en az 500 bin üye hedefi belirleyen Memur-Sen, gelecek 3 yılın sonunda, daha Özgür,daha adil bir Türkiye ve en az 750 bin üye, bütün hizmet kollarında yetkiye ulaşma hedefini koymuştur.
BAŞARI HEP BİRLİKTE çALIŞMANIN üRüNüDüR
Memur-Sen’in başarıları ve kazanımları, üyesinden ilçe başkanına; yÖnetim kurulu üyesinden şube başkanına; işyeri temsilcisinden il temsilcisine; sendika genel başkanından Konfederasyon genel başkanına kadar herkesin, yani adanmış gÖnüllerin, “emek, Özgürlük, hak ve hakikat” her yerde, her zaman, her durumda ve hep birlikte çalışmasının karşılığıdır.
Dışarıdan bakanları şaşırtan bu sendikal vizyon ve başarıların arkasında “Kurucu Genel Başkanı merhum Mehmet Akif İNAN’ın arkadaşlarıyla birlikte 9 Haziran 1995’te kurduğu Memur-Sen’i, 15 Mayıs 2011’de 500 bin üyelik bir aileye dÖnüştürme vaktidir, bu soylu mücadeleye sen de katıl” sesi ve davetine, yüreğiyle ses ve omuz veren büyük Memur-Sen ailesi vardır.
Memur-Sen’in kendisine hedef olarak belirlediği, daha Özgür,daha adil, daha çok kalkınmış bir Türkiye ve en az 750 bin üye, bütün hizmet kollarında yetkiye ulaşma hedefine ulaşması da zor olmayacaktır.
Hak arayışında kamu gÖrevlilerinin; demokrasi mücadelesinde milletin ve millet iradesinin; zulüm karşısında insanlığın ve mazlumların sesi ve vicdanı olan ve olmaya devam eden Memur-Sen’in bu yılda Türkiye’nin en büyük ve yetkili konfederasyonu olmasında emeği geçen büyük Memur-Sen ailesinin genel merkezlerinden şube/il/ilçe teşkilatlarına kadar tüm kurullarına, temsilcilerine üyelerine ve dostlarına teşekkür ediyor; ‘Genel Yetki’nin bize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.
* 15 Mayıs 2011 itibariyle sendikaların, ilgili kurumlarla imzaladıkları tutanaklara gÖre, Memur-Sen’e bağlı sendikaların ulaştıkları üye sayıları:
DİYANET-SEN: 49 bin 870 üye sayısı
BEM-BİR-SEN : 39 bin 856 üye sayısı
TOç-BİR-SEN : 25 bin 560 üye sayısı
EĞİTİM BİR-SEN : 195 bin 670 üye sayısı
SAĞLIK-SEN : 135 bin 557 üye sayısı
BüRO MEMUR-SEN : 32 bin 900 üye sayısı
ENERJİ BİR-SEN : 11 bin 391 üye sayısı
BİRLİK HABER-SEN : 8 bin 580 üye sayısı
BAYINDIR MEMUR-SEN : 7 bin 700 üye sayısı
ULAŞTIRMA MEMUR-SEN: 5 bin 700 üye sayısı
KüLTüR MEMUR-SEN : 2 bin 573 üye sayısı
İŞTE MEMUR-SEN, İŞTE MEMUR-SEN FARKI, İŞTE BüYüMENİN SIRRI
İşte kazanımlarımız;
Varlığıyla, Adanmışlığıyla, İnanmışlığıyla, çÖzüm odaklı, paydaşlığıyla, Mücadele azmi ve kararlılığıyla, Özgürlükçülüğüyle, Demokratlığıyla, Akademik hizmet sendikacılığıyla, Millet aşkıyla; her zemin ve mekânda, zalimin karşısında, mazlumun yanında olan, Medeniyet değerlerimize bağlı kalarak yeniyi inşa eden, Yardımlaşma kÖprüleri kuran, Hak mücadelesinde Öncü olan, Sorunlara çÖzüm üreten, Talepleri kazanıma dÖnüştüren, Özgürleşme ve sivilleşmeye katkı sunan, Vesayetçi zihniyete karşı duran, Sendikacılığa yeni boyut getiren ve “Egemenlik sadece milletindir” diyen Memur-Sen, her alanda sorumluluk almış, hayal dahi edilemeyen işler yaparak, imrenilen başarılara imza attı.
Millet iradesinin tokatlanmasını, milletimizin desteğiyle ve “Ortak Akıl”la engelledi. Mitingler ve yardım kampanyalarıyla, tüm ezilen dünya mazlumlarına destek vererek, yanında yer aldı.
Diğer iki konfederasyonun katıl(a)madığı Abant çalıştayı’nda, toplu sÖzleşme hakkına giden yolu açtı.
Düzenlediği “Uluslararası Demokrasi Kongresi”yle, demokratikleşme çabalarına hem hız, hem yÖn verdi.
Kamu gÖrevlilerinin yıllardır beklediği toplu sÖzleşme hakkının, Anayasa Değişikliği Paketinde yer almasını sağladı.
Bir daha kurulmayacak şekilde toplu gÖrüşme masasını kapattı.
Bir daha kapanmayacak şekilde toplu sÖzleşme masasının kurulmasını sağlayarak, Toplu sÖzleşmenin mimarı oldu.
“Toplumsal sÖzleşmeye de toplu sÖzleşmeye de EVET” sloganıyla, Anayasa değişikliğine “Evet” dedi. Milletimizin % 58’inin “Evet” demesine katkı sağladı.
Demokratikleşmenin, Özgürleşmenin ve sivilleşmenin Önünü açtı.
2010 toplu gÖrüşmelerinin sonunda, toplu gÖrüşmeye yakışan bir finalle, 9 yıllık toplu gÖrüşme dÖneminin en kazançlı ve en kapsamlı mutabakat metnini imzaladı.
Bu Mutabakat Metni’yle; 2011 yılında kamu gÖrevlilerinin maaşlarına ilk altı ay için %4 ikinci altı ay için %4 olmak üzere toplamda %8.16 maaş zammı alarak, hedef enflasyonun oldukça üzerinde artış yapılmasını sağladı.
Enflasyona karşı korumakla kalmadık enflasyonu ezen bir maaş tablosu oluşturdu.
Ek Ödemede 80 TL’lik artış yapılmasını sağladı ve 2 yıllık aradan sonra ek Ödemeyi yeniden devreye soktu.
BÖylece “eşit işe eşit ücret” ilkesini adına yakışır bir şekilde uygulattı.
Oransal artıştan kaynaklanacak artış dışında aile yardımına ilk altı ay için 20, ikinci altı ay için 20 TL olmak üzere toplamda 40 TL ilave artış yapılmasını sağladı. Toplumda “Ötekileştirme” uygulamalarından kurtulma çabalarının aksine kamu gÖrevlileri arasındaki “Ötekileştirme” çabası olarak nitelendirdiğimiz “sÖzleşmeli personel istihdamı”nın kaldırılması için mücadelesini sürdürdü.
Bu mücadeleyi verirken, sÖzleşmeli personelin “memur” statüsündeki kamu gÖrevlilerinin yararlanmakta olduğu sosyal yardımlardan yararlandırılması çabalarımızın bir sonucu olarak 2010 toplu gÖrüşmelerinde, aile yardımının sÖzleşmeli personele de Ödenmesi kazanımını elde etti.
BÖylece, eşi çalışmayan sÖzleşmeli personelin aylık gelirinde; 1 Ocak 2011 tarihi esas alındığında 112,94 TL’lik bir artış elde etti.
SÖzleşmeli personelden, sÖzleşme sırasında damga vergisi alınması uygulamasına son verdik. “Ben de olmalıyım, ben de varım” diyerek sendika üyesi olan kamu gÖrevlilerine, üç ayda bir 45 TL toplu sÖzleşme primi Ödenmesini sağladı.
Sağlık çalışanlarının dÖner sermaye gelirleri ile ek Ödeme gelirleri arasında yapılan mahsuplaşmanın aylık olarak yapılmasını sağladı.
Bu sayede, sağlık çalışanlarına her ay en düşük ek Ödeme tutarı kadar garanti gelir elde etti.
399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki I Sayılı Cetvel kapsamındaki yÖneticilerin ek tazminat oranını % 200’e çıkartarak, ücret bakımından yaşadıkları mağduriyete son verdi.
Engelli kamu gÖrevlileri ile doğum yapan memurları, nÖbet gÖrevi ve gece vardiyasından kurtardı.
Engelli kamu gÖrevlileri için çalışma saat ve süreleri ile dinlenme zamanlarının farklı belirlenmesini sağladı.
Süt izni, analık, doğum ve mazeret izin sürelerinin arttırılmasını sağlayarak, Süt izni süresini 1.5 saatten 3 saate, eşi doğum yapan memurun izin süresini 3 günden 10 güne çıkardı.
Hastaya refakat eden kamu gÖrevlilerine ücretli izin imkanı getirdi.
Bütün disiplin cezalarına karşı yargı yoluna başvurma hakkını elde etti.
Öte yandan, 2011 yılı sendikaların üye sayılarına ilişkin Resmi rakamlar, çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Temmuz ayının ilk haftasında açıklanarak Resmi Gazete de yayımlanacak.