Memur-Sen Konfederasyonu Başkanlar Kurulu’nun Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Sürecinde Gelinen Nok
"1923’de kurulan cumhuriyetimizin temel değerlerine bağlı ve Anayasa’nın başlangıç maddelerinde yer alan hükümlerin tamamını kabul eden bir sivil toplum Örgütü olarak Anayasa’nın ve demokratik kuralların işletilmesinden yana tavrımızı, kurulduğumuz tarihten itibaren savuna geldik.
Her dÖnemde olduğu gibi, cumhurbaşkanlığı seçimleri Öncesinde de ülkemizde maalesef değişik spekülasyonlar yapılmakta ve Türkiye’de sadece belli bir kesimin arzuladığı düşüncede kişilerin cumhurbaşkanı seçilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle son iki aydır cumhurbaşkanlığı seçimi Öncesinde vatandaşlarımızın sürece katılmasını demokratik haklar açısından Önemli bulduğumuzu belirtiyoruz.
Bununla birlikte demokratik süreci engellemeye, parlamentonun temsil ettiği milli iradeyi baskı altında tutmaya, parlamentonun Anayasal hüviyetini tartışmaya açmaya ve Anayasal gÖrevinden alıkoymaya yÖnelik yasal olmayan çıkışların, ülkemizin birlik ve beraberliğine, huzuruna, ekonomik gelişmesine zarar verdiğine inanıyoruz. Türkiye, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Cumhuriyetin anlam ve ifadesi içinde hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Milletin hâkimiyetini sağlayan ve iradesini yansıtan en büyük kurum parlamentodur. Parlamentonun değerlerini küçük düşürmeye kimsenin hakkı olmadığı gibi, konuları şahıslara veya kılık kıyafete indirenler, tarih Önünde iyi bir sınav vermemektedirler.
Milletimizin gÖzbebeği olan Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerinde baskı oluşturacak davranışların içerisine girilmesi Anayasamıza, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sÖzleşmelere, ülkemizin bugünkü sosyo-ekonomik gücüne ve büyümesine aykırı bir tutumdur. Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımız demokrasiye, cumhuriyetin temel değerlerine ve hukuka bağlılık konusunda dÖnüşü olmayan bir yoldadır ve buna herkesin destek vermesi gerekmektedir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Kuralları da bellidir. Kurallara, demokrasiye herkesin saygı duyması gerekmektedir. Bu ülkemizin birlik, beraberliği, milli bütünlüğü, huzuru, refahı, bağımsızlığı için olmazsa olmaz en temel değerlerimizdir.
Geldiğimiz süreç itibariyle, duyguları yatıştırıp, soğukkanlılıkla, demokrasinin, cumhuriyetin, milli iradenin zarar gÖrmeyeceği, kutuplaştırıcı açıklamalardan kaçınmak gerekir. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere siyasi partileri ve yetkili tüm kurumları ortamı germemeye, kutuplaştırıcı tavırlardan kaçınmaya, cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyoruz. Türk milleti ve sivil toplum kuruluşları olarak demokrasiden ve cumhuriyetten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz.
Saygılarımızla…”