Memur-Sen 81 İlde “EVET” Tercihiyle Alanlara İniyor
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Ankara’da, basın mensuplarıyla toplantıda bir araya geldi. Anayasa Değişikliği Referandumu’na ilişkin Memur-Sen’in kararının açıklandığı toplantıya Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, Genel Başkan Vekili Ahmet Sefa Özşahin, Genel Başkan Yardımcıları Metin Yılancı, Bekir Turhan, Yıldırım Akbaba, Turan Çetinkaya, Feyim Bingöl, Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri, Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendikaların başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda basın mensubu katıldı.
SENDİKAL DURUŞUMUZU, KAZANIMLARLA SÜRDÜRÜYORUZ
Türkiye’nin ve bölgenin en büyük emek hareketinin Memur-Sen olduğunu belirten Yalçın, “Kamu görevlilerinin yetkili sendikası Memur-Sen olarak; Milletimiz ve ülkemiz açısından yenilenmeye ve birilerinin Türkiye dayattığı teori ve pratikleri tasfiye etmeye katkı sağlayacak her işin, her duruşun, her oluşumun ya öncüsü ya paydaşı olduk. Memur-Sen’in ve 11 hizmet kolunun tamamında bağlı sendikalarının yetkili olmasını sağlayan bu vasıfları, hem anlatmaya hem de sendikal duruşumuz, kazanımlarımızla somutlaştırmaya devam ediyoruz, edeceğiz” diye konuştu.
ÇÖZÜM ODAKLI SENDİKACILIĞA DEVAM EDECEĞİZ
Kamu görevlilerinin sorunlarına çözüm üretmeye odaklanmış akademik hizmet sendikacılığı yapmaya kararlı olduklarını vurgulayan Yalçın, “Yerli ve milli sivil toplum anlayışının gücünü sahaya, masaya, meydanlara, öznesi olduğumuz mecralara aktarmakta, yansıtmakta kararlıyız, kararlı olacağız” ifadelerini kullandı.
HEDEFİMİZ 1 MİLYON 111 BİN 111 ÜYE
Yeni rekor eşiklerini, 1 Milyon 111 bin 111 olacağını vurgulayan Yalçın, “Evet, Mayıs ayında Memur-Sen’e üye kamu görevlisi sayısının, En az 1 Milyon 111 bin 111 olması için, illerimize ‘Memur-Sen’e Davet’ ziyaretleri düzenleyeceğiz. İllere yaptığımız bu ziyaretler, teşkilatımızın illerdeki liderleri tarafından ilçelerde, köylerde, işyerlerinde devam ettirilecek. Bu yılın Mayıs ayı; Konfederasyonumuz ve sendikalarımız açısından, 4. Dönem Toplu Sözleşme yapılacağından Ağustos ayı, üyelerimiz başta olmak üzere kamu görevlileri ve aileleri açısından; Anayasa değişikliği paketi oylanacağından 16 Nisan ise tüm milletimiz açısından son derece önemlidir” diye konuştu.
BÜTÜN KAMU GÖREVLİLERİNİ MEMUR-SEN’E DAVET EDİYORUZ
“Toplu Sözleşme masasını, emeğin hakkı verildiğinde uzlaşma, alın terine haksızlık edildiğinde restleşme zemini olarak kullanma becerisini ispatlamış bir örgüt olarak bütün kamu görevlilerini Memur-Sen’e davet ediyoruz” diyen Yalçın, “Ülkemizin kamu görevlileri sadece kendilerine yönelik kazanımların artmasıyla yetinecek kadar bencil değil, hiçbir zaman da olmadı. Milletimin ve ülkemin kamu görevlileri; milletine ve ülkesine kazandırmaya, milletin ve ülkenin yeni umutlara, yeni fırsat ve imkânlara sahip olması için de ter akıtır. Milletinin, ülkesinin, devletinin dara düşmesine, zora düşürülmesine, operasyon alanına dönüştürülmesine izin vermez. Ülkesini kaybetmektense hayatını kaybetmeyi, bağımsızlıktan olmaktansa ayağından, elinden, gözünden olmayı önemsemeyen bir millet ve onun kamu görevlilerinden bahsediyorum. Biz, böyle bir milletin egemen olduğu, Türkiye’de sendikacılık yapmanın onurunu yaşıyor, sorumluluğunu taşıyoruz. Yıllarca, kendisiyle hesaplaşmaya, değerlerini aşağılamaya, inancını yok saymaya odaklanmış bir vesayet tezgahının mağduru yapılan milletin yanında, milletle birlikte ortak akıl paydaşlığında olmaktan hiç vazgeçmedik” dedi.
TERCİHİMİZ MİLLETTEN YANA
Memur-Sen’in Türkiye’nin her kritik döneminde milletin beklentileriyle örtüşen tercihlerde bulunduğunu kaydeden Yalçın, “Bu ortaklığın, bu paydaşlığın, bu yol arkadaşlığının, karardaşlığın arkasında Memur-Sen’in,
milletle aynı pencereden bakması, milletle aynı yerden bakması ve aynı şeyi görmesi var. Biz, milletin gördüğünden başka bir şey görmeyiz, milletin görmediği, dikkate almadığı hiçbir şeyi de görmeyiz, dikkate almayız. Bütün bu söylediklerimiz, bugünkü tartışmalar için de geçerlidir” şeklinde konuştu.
Yalçın, Memur-Sen’in Anayasa Değişikliği Referandumu’na ilişkin eylem planını ve evet gerekçelerini ise şu şekilde açıkladı:
“• Biz, hem Anayasa değişikliğine ilişkin gerçekleri hem de tercihimize ilişkin gerekçeleri, “Memur-Sen’e Davet Tercih Evet” buluşmalarında her yönüyle ortaya koymak için bu hafta yollara düşüyoruz.
• Televizyon programlarında, gazetelerde, panel, seminer ve konferanslarda görüşlerimizi dile getireceğiz. Kendi yayın organlarımızda da bu konuyu işleyeceğiz.
• Anayasa değişikliği paketine bütün olarak bakıldığında, vesayetin feshine ilişkin hem yürütme hem de yargı erki odaklı değişiklikler var. Vesayetin feshine Evet diyerek demokratik hukuk devletinin güçlendirmesine Evet tercihinin neresi hatalı olabilir.
• Yargının tarafsızlığını Anayasal zorunluluk ve sorumluluk haline getiren bir hükme Evet demekten daha makul ne olabilir.
• Yüksek yargı organlarında askeri vesayet dönemlerinin eseri olan üniformalı hakim üye fotoğrafına son verilmesine Evet demek, geçmişin hatalarının tekrarına set çekmektir.
• Yargının demokratik denetimi kanallarının varlığına Evet tercihi, ancak yargı sistemine güvenin artmasını istemek olabilir.
• Suç işlemesi, sanık kürsüsünde olması, dağa kaçırılması, Gezi kalkışmasında rol alması, FETÖ tarafından mankurtlaştırılması noktasında ses çıkarmayanlar gençliğin Meclis kürsüsünde olmasını, yasama faaliyetinde olmasını istemiyorlar. Biz istiyoruz bu yüzden de Evet diyoruz.
• Yasama erkininin yasama faaliyetine yoğunlaşmasını, yasama organı üzerinde yürütme erkinin baskısının kalkmasını, yasamanın yürütmeden bağımsız olmasını makul, makbul ve doğru buluyoruz ve EVET diyoruz.
• Bütün bu siyaset dışı yaklaşımları, milli iradeye aykırı bakışları ortadan kaldıran yürütme erkinin doğrudan sandıkta ve doğrudan millet tarafından belirlenmesi sistemine Evet diyoruz.
• Cumhurbaşkanını seçemeyen & seçtirilmeyen Meclis….her iki fotoğrafı da yaşadık. Bu fotoğrafların ürettiği çatışma ve kamplaşmaların bedelini de ödedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de bu riski ve geçmişte yaşanmış tehlikeleri ihtimal olmaktan dahi çıkaracağına inanıyoruz. Bu yüzden Tercih Evet diyoruz.
• İmzasının sorumluluğunu taşıyan ve gerektiğinde hesap verme durumunda bırakılan Cumhurbaşkanına Evet demek, hem akl-ı selimle hem de geçmişe dair birikimle uyumludur.
• Bazı partiler ve kesimler, sendika ya da sivil toplum görünümlü örgütler, Anayasa değişikliği paketinin herhangi bir hükmüne atıf yapmadan “tek adamlık” ya da “diktatörlük” kaygısı üretme stratejisiyle hareket ediyor.
• Tek adamlık söylemleri 15 Temmuz destanını yazan milletin bağımsızlık, özgürlük ruhunu kavramamaktır. Milli Şef döneminin mimarı ve siyasi mihmandarı olan siyasi oluşumların, bugün millete “tek adamlık” ve “diktatörlük” serenatlarını ayrıca not etmek gerekir. Hızlı karar verme, demokratik denetim zeminlerini güçlendirme imkanları üreten hükümler barındıran Anayasa değişikliği paketine dair Tercih Evet kararımızın, milletimizi Evet tercihine davet etme çalışmalarımızın genel çerçevesini bu şekilde özetleyelim. Önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı, madde madde, gelecek odaklı değerlendirmelerimizi, gerekçelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.
KAMU GÖREVLİLERİNE YÖNELİK SİYASET YASAĞI KALKMALI, GREV HAKKI TEMİNAT ALTINA ALINMALI
“Anayasa değişikliği paketinin mevcut hükümlerinde risk ve tehlike oluşturacak bir yanlışlık görmüyoruz” diyen Yalçın, bununla birlikte eksik buldukları konuların da olduğunu belirtti. Yalçın, eksik buldukları noktaları şu şekilde sıraladı: “Kamu görevlilerine yönelik; siyaset yasağının kaldırılmasına ve grev hakkının anayasal teminat altına alınmasına dair hükümlerin pakette olması gerekirdi. Bu eksiklikleri kesinlikle not ediyoruz. Memur-Sen olarak, Memur-Sen’e, bağlı sendikalarımıza üye olmayan, diğer sendikalara üye olan ya da hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlilerine yönelik negatif bir bakışımız yok. Fikirlerini yanlış, hatalı, eksik bulabiliriz fakat saygı gösteririz. Aynı durum, referandum sürecindeki tercihimiz ve kararımız ile farklı yönde karar ve tercihte bulunacak kesimler ve insanlar için de geçerlidir. Kararı ne olursa olsun bu ülkenin her vatandaşı milli iradenin paydaşı, bu ülkenin eşit vatandaşı, Anadolu’nun kendine has söylemiyle birbirinin kardaşıdır.”
Yalçın Memur-Sen’in davetinin kamu görevlilerinden ve milletten karşılık bulacaklarını inandıklarını belirterek sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Memur-Sen’in yeni ufuklara, Türkiye’nin yeni umutlara yolculuğunun kesiştiği bu süreçte, Yeniden Büyük Türkiye hedefini gerçekleştirmeye dair emeklerimizde Yüce ALLAH’ın yar ve yardımcımız olmasını niyaz ediyor, sesimizi milletimize duyuran, sözümüzü insanımıza aktaran basınımızın değerli temsilcilerine ve sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum.”