MEMUR-SEN 19 YAŞINDA
Memur-Sen'in kuruluşunun 19. yılı nedeniyle Ramada Otelde program düzenlendi. Programa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, Kalkınma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, AK Parti Milletvekilleri Mahmut Kaçar,Orhan Atalay, Ömer Faruk Öz, Abdurrahim Akdağ, Mustafa Öztürk ve Memur-Sen'e bağlı sendikaların genel başkanları ile davetliler katıldı.
Programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, sendikanın kurulmasından bu yana yapılan önemli çalışmaları anlattı. Gündoğdu, kurucu genel başkan merhum Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarını anarak başladığı konuşmasında, Türkiyenin demokratikleşme mücadelesinde Memur-Senin çok önemli katkılarının bulunduğunun altını çizdi. "19 yaşındayız. Üyemiz ve ülkemiz ile büyüyoruz. Hem özlük hem de özgürlük mücadelesi veriyoruz" diyen Ahmet Gündoğdu, "Biz emaneti devraldıktan sonra binlerce faaliyete imza attık. Bunlardan birisi ortak akıl mitingleriydi. Solumuzda sağımızda bazı sendika ve konfederasyonlar illegal yapılanmalara nasıl ev sahipliği yaparsın derdinde, onlara çay demlerken, biz milletin iradesinin yanında, darbecilere karşı vesayeti deşifre etme gayreti veriyorduk. Biz biliyoruz ki, bu ülkede darbeciler istediği zaman bu millete haddini bildirdiği sürece ne siyasetin ne sendikacılığın hiçbir önemi olmaz. Darbecilerle siyasetçiler arasındaki en önemli fark, darbeciler istedikleri zaman gelir istemeyince gitmez, siyasetçileri ise millet istediği zaman getirir, istediği ya da istemeği zaman götürür. Öyleyse ekmeğinde, özgürlüğünde saygın olması önce her türlü illegal yapılanmadan, darbeden, darbeciden kurtulmak gerekiyor ki, bu bizim olmazsa olmazımız" diye konuştu.
"İŞTE YENİ TÜRKİYE BU"
Sendikanın yaptığı önemli mücadeleleri anlatan Gündoğdu, "Toplu sözleşme hakkı sendikal mücadelemizde çalışma hayatı boyunca verdiğimiz en önemli mücadeleydi. Referandumdaki mücadelemiz sadece bir sendikal mücadele değildi. Toplu sözleşmeye de, toplumsal sözleşmeye de 'evet' sloganıyla bu milletin onlarca yıldır anasının ağlamaya devam ettiği gerçeğini paylaşarak artık referandumdan 'evet' çıksın, bu milletin anası ağlamasın demiştik. Allah'a hamdolsun bugün en sıkıntılı günlerde, Taksim krizinde bile ileri demokrasiyi, fikir hürriyetini, talepleri en çok kızanlar bile geleceğe dair planlarını konuşuyor. Dünün Türkiye'sinde gelecek yoktu, darbeci paşalar üzüm asar gibi astıkları gençleri marifet olarak sayıyorlardı. İşte yeni Türkiye bu. Biz IMF'yi kovun derken, IMF'siz hayat olmaz diyen iş dünyası vardı. O gün onlar kar ediyordu, bize sabredin deniliyordu. IMF gitti onlar köşeyi dönmeye devam ediyor. Bugün 20-30 tane çevre sever gencin şapkasından kriz, kaos, darbeleri çıkartmak isteyenlerin başında bu iş dünyası varsa biz açıkça söylüyoruz, kriz varsa maaş bile almayalım, ama kriz yoksa büyütüp şımarttıklarınız yerine işçiyi memuru görecek, hakkımızı alacak günleri artık görelim diyorum. Yeni anayasa ve demokratikleşme bu milletin referandumda gerçekleştirdiği 23 maddelik mükemmelliğin tamama ermesi için gerekli. Bunun için çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
"TAKSİM'DEN İKTİDAR ÇIKMAZ"
Başörtüsü yasağı ile ilgili sivil itaatsizlik yaptıklarını söyleyen Gündoğdu, "Başörtülü kadınlar yönetmeliklerle dövülmeye devam ediyordu. 12 milyon 300 bin imzayı topladık, sayın Bakanımıza verdik. Bakanımızdan bu imzaları işleme koymasını bekleyemedik, biz yönetmeliği yok saydık, sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştirdik, başörtüsü sorununu çözdük. Hükümete de tavsiyemiz siz de çözün rahat edin. Çözüm süreci; biz Sayın Başbakanımızın bize akil insan önerisiyle akil olmadık. Akil insan, akil örgüt milletin yanında olan, her türlü illegal yapılanmaya karşı olan kurum ya da şahıstır. O güne kadar bir medeniyet projesi olarak yürüttüğümüz seçmediği ırkından dolayı insanlar arasında kalite arayışına giren cahiliye toplumu adetlerinden kurtulma mücadelesine yeni bir vicdani mecburiyet eklenmiştir. Türkiye'yi dolaştık, bütün ötekiler beriki olmak istiyor. Başörtülüler Cumhurbaşkanı eşi bile oldular, birey olamadılar. Aleviler öteki oldu, başka kesimler öteki oldu, muhafazakarlar öteki oldu, tüm bunları derin devlet adına birileri yaptı. Şimdi bütün ötekilerin beriki olduğu bir süreç yaşıyoruz" dedi.
Gündoğdu, Gezi Parkı olayları ile ilgili olarak ise, "Tam bu sorunun çözümü yüzde 95 ulaşmışken, birileri 13 ağacın altında demokrasi arayışına girdi. Halka açık olsun diye mücadele edilen Taksim bugün halka kapatılmıştır, provokatörlerin merkezi haline gelmiştir. Bu ülkenin demokratikleşmesinden, hangi projeden kim rahatsızlık duymuş ve asla iktidar olma şansı yoksa Taksim'de iktidar aramaya başlamışlar. Öyleyse Taksim'den iktidar çıkmaz" ifadelerini kullandı.
BAKAN ÇELİK: MEMUR-SEN AİLESİNİ KUTLAMAMAK ELDE DEĞİL
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de konuşmasına Memur-Sen'in Kurucu Genel Başkanı Akif İnan'ı ve sendikanın kurulmasında emeği geçenleri anarak başladı. Programa gelirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın kendisini aradığını söyleyen Bakan Çelik, "Başbakanımız bir konu ile ilgili aradı ve Memur-Sen ailesi ile birlikte olduğumu söyleyince selamları bizzat iletmemi istedi. Memur-Sen ülkemizin kayıp yılları dediğimiz çalkantılı yıllarında kurulmuş olan bir sendika. O yılları hepimiz biliyoruz, gerçekten zor yıllardı. Bu yollarda kuruldunuz ve kısa bir süre içinde bugün 100 binlere ulaşan ve Türkiye'nin en büyük kamu görevlileri sendikası konfederasyonu noktasına geldiniz. Bakanlık olarak bütün STK'lara karşı eşit duruşumuz en tabi ve doğru olandır. 16 milyon vatandaşımıza yönelik hizmetlerimizi sürdürüyoruz, dolayısıyla bütün sendikalarımıza karşı eşit bir duruş içinde olmamız çok tabidir. Elde edilen başarı nedeniyle Memur-Sen ailesini kutlamamak elde değildir. Örgütlenme dediğimiz hadisenin gerçekleşmesi hükümet tarafından da tespit edildiğine göre, bu konuda birinciliği elde eden kim varsa işçi sendikası da olsa, memur sendikası da olsa bize düşen tebrik etmektir, sizleri tebrik ediyorum. Memur-Sen'in gelişmesi ve büyümesine baktığımız zaman aslında Türkiye'nin demokratikleşmesi ile paralellik arzettiğini görüyoruz. Türkiye zor dönemlerden, sıkıntılı dönemlerden geçti. STK'ların mücadelesi demokrasinin yerleşmesi açısından çok ciddi katkılar sağlamıştır. Memur-Sen ailesinin sorumlu sendikacılığın gereği olarak verdiğiniz soylu mücadeleden dolayı emeğe geçenleri kutluyorum" dedi.
ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ STATÜ DAĞINIKLIĞI GİDERİLECEK
Çelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili konfederasyonlarla bir çalışma yaptıklarını belirterek, "Bu yaptığımız çalışmalar bir noktaya gelmiş bulunuyor. Bunların henüz netleşmediğini, büyük bir bölümün parlamentoya sevk edilmediğini belirtmek istiyorum. Bu kanunda özellikle statülerdeki dağınıklığın giderilmesinin de aralarında olduğu önemli bazı değişikliklerin yapılması konusunda sendikalarla güzel bir çalışmamız var. Bunu kısa süre içinde tamamlamak gayretindeyiz" yorumunda bulundu.
Gecenin sonunda hazırlanan 19 yıl pastası Bakan Faruk Çelik, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Meclis İdare Amiri Salim Uslu, milletvekilleri ve Memur-Sene bağlı sendikaların genel başkanlarının katılımıyla kesildi. Pasta kesiminin ardından Memur-Sen Kurucusu merhum Genel Başkan Mehmet Akif İnan adına düzenlenen Hatıra Yarışmasında dereceye girenlere plaket verildi. Yarışmada, Hıdır Yıldırım birinci, Nihat Malkoç ikinci, Muharrem Çelik üçüncü oldu. Jüri Özel Ödülü Leyla Daşdana Mansiyon Ödülleri de Nail Velioğlu, Ayla Abak, Adem aru, Necmettin kaya ve Tevfik Yağcıya verildi.