KADINLARA YÖNELİK POZİTİF AYRIMCILIK HAYATA GEÇİRİLMELİ
POZİTİF AYRIMCILIK HAYATA GEçİRİLMELİ
Kadınlara yÖnelik anayasa tarafından teminat altına alınan ‘pozitif ayrımcılık’ hakkının hayatın her alanına yansımasını istediklerini ifade eden Arife Topçuoğlu, son günlerde kadına yÖnelik yaşanan şiddet olaylarını da kınadı. Topçuoğlu, kadına yÖnelik pozitif ayrımcılık hakkının her alanda gÖzlemlenebilir olmasını beklediklerini belirterek, “Bu açıdan kadınlarımıza, iş hayatında oranlı kota hakkı talep etmekteyiz. Bu kota hakkının hem her iş ortamında istihdam sağlanmasında hem de kadınlarımızın liyakatlerine uygun her düzey yÖneticilik hakkının verilmesinde uygulanmasını yarınlara bırakılmaksızın istiyoruz” diye konuştu.
‘Ailenin Korunması ve Kadına YÖnelik Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanun’ ile kadına bazı hukuki ve fiili imkânlar tanındığını hatırlatan Topçuoğlu, buna rağmen bazı konular akıllarda soru işaretleri olduğunu belirterek şÖyle devam etti: “Kanunun, şiddet mağduru kadınlarımızın çalışma hayatına katılarak ayaklarının üzerinde durmasını sağlayacak olumlu hükümlerinden kreş yardımı imkânının süresi ve mali şartları açısından yetersiz oluşu pratikte kanunun niyetiyle çelişmektedir. Bu nedenle; şiddet mağduru kadınlara çalışmaları durumunda en az 1 sene süreli ücretsiz kreş imkânı sunulmasını talep ediyoruz. Şiddet mağduru olmasına bakılmaksızın, asgari ücretli çalışan annelerimizin de bahse konu kanundaki şartlarla kreş hakkından süresiz olarak faydalanmasının, kadınlarımızın çalışma hayatına kazandırılmasında etkili çÖzümler olacağı kanaatindeyiz.”
BAŞÖRTüSü YASAĞI SONA ERMELİ
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ‘Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına sahip olma hakkı vardır’ hükmünün yer aldığına dikkat çeken Topçuoğlu, bu kapsamda kadınların çalışma hayatında kadınların başÖrtüsü ve inançlarından dolayı ihmale edilmemesi gerektiğini vurguladı. BaşÖrtüsüyle ilgili düzenlemenin toplumsal hoşgÖrüyü sarsmayacak şekilde yapılmasını beklediklerini belirten Topçuoğlu, bunu biran Önce yapılmasını istedi. Topçuoğlu, şÖyle devam etti: “Gerek başÖrtüsü sorununun, gerek kadınlarla ilgili her türlü sorun ve düzenlemelerin ve gerekse de çıkarılmış olan yeni yasanın olumlu hükümlerinin uygulamadaki hararetli takipçileri olan Memur-Sen Konfederasyonu Kadın Komisyonları olarak bizler aşağıda tanımladığımız tüm annelerimizin ‘Anneler Günü kutlu olsun’ demekteyiz."
Memur-Sen ve Büro Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Arife Topçuoğlu, konuşmasının sonunda ise, annelerin günlerini şu ifadelerle kutladı:
Ø Aile içi ve dışı her türlü şiddete tüm masumiyetlerine rağmen maruz kalırken ‘yuvam’ bilinciyle hala mağduriyetini, mağruriyet gÖmleği ile saklamaya çalışan annelerimizin, Annler Günü kutlu olsun
Ø En saf ve temiz halleriyle yaşam mücadelesi ve umuduyla yaşarken, anlamsız ve amansız saldırıların kurbanı olmakla kalmayıp, tÖre cinayetlerine mahkûm edilen, belki anne sıfatına haiz olmuş belki de gelin olma, anne olma umudu taşırken tacizci karanlık solukların kasırgalarında hiçliğe, aslında ‘hep’liğe ulaşmış, mezarları kanayan güllerle donanmış annelerimizin -duydukları yerden- anneler günü kutlu olsun.
Ø Bir daha asla hissedemeyecekleri o emsalsiz ana kokusunu, dokunuşunu, karşılıksız güven duygusunu ‘çÖlde Hacer’ misali arayan Öksüzlerin annelerinin de -duydukları yerden- anneler günü kutlu olsun.
Ø ‘Vatan Sağ Olsun’ derken, memleket sevdası ile yavru aşkı arasında gelgitler yaşayıp, gÖğsünden fışkıran evlat acısını, şehit yavrusunun kanlı gÖmleğini sinesine bastırarak durdurmaya çalışan annelerimizin… Anneler günü kutlu olsun.
Ø Hain güdülendirmelerin, iç-dış oyunların kimyasını bozduğu tüm kÖrpecik beyinlerin bedenlerine damatlık-gelinlik yerine kefen giydirten terÖrün kurbanı evlatların, memleket-devlet-aşiret-milliyet gibi hepsi esasında aynı potada olan, ama ayrıymışçasına algılattırılan değerler arasında çaresizce sıkışırken boğulan annelerinin, çarelere kavuşacakları günleri de olacağı ümidiyle… Anneler günü kutlu olsun.
Ø Ne yazık ki; çocukluğunun tomurcukluğundan, bir anda bodur ağaca evirilen çocuk gelinlerimizin, çocuk annelerimizin, anneler günü kutlu olsun.
Ø Düşürüldüğü kÖtü hayat kuyusunda, ‘evladı için yaşaması gerektiği alt dürtüsü’ ile debelenirken, en manevi çağrıların ipini tutmaya bile takati kalmayan, o takat için bile yaşamını gÖzden çıkarmaya amade bataklık kurbanı annelerimizin, tertemiz yarınlara kavuşacakları umuduyla anneler günü kutlu olsun.
Ø Yaşadığı tüm acılara, kayıplara, haksızlıklara rağmen, her seferinde küllerinden yeniden doğarak, geçmişin derin dehlizlerine değil, geleceğin parlak semalarına yüzünü çeviren, niyeti temiz, emeği temiz, yarını nefis annelerimizin anneler günü kutlu olsun.
Ø çalışan, üreten, okuyan annelerimizin, gelişen, geliştiren annelerimizin, anlayan, uzlaşan, uzlaştıran annelerimizin, elinin-dilinin ulaştığı her yere çÖzüm, çare, umut gÖtüren annelerimizin anneler günü kutlu olsun.
Ø Ufak hesapları değil, insanlık adına büyük idealleri hedefleyen, Önyargıları elinin tersiyle iten, tüm farklılıklara rağmen zihnini berrak tutup, atan tüm yüreklerin Özünün aynı olduğunun farkındalığıyla, kulağını sadece o yüreklerin sesini duymaya şartlandıran, o yüreklere dokundukça mutlu olan sevgi dolu annelerimizin anneler günü kutlu olsun.
Ø ‘Bu memleket hepimizin’ diyerek kalkınma meşalesini kadın-erkek hep beraber taşımak gerektiğinin idrakinde olan alnı aydınlık, ufku aydınlık annelerimizin anneler günü kutlu olsun.
Ø Dünyanın neresinde olursa olsun, ‘evlat’ dendiğinde yüreği titreyen, gÖzleri parlayan tüm annelerin anneler günü kutlu olsun.
Ø Yanlış gÖlgelerce sahiplenilmiş, anlamı karartılmış ulvi kelimelerin gerçek sahibi tüm annelerimizin anneler günü kutlu olsun.