HAKKIMIZI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Uzlaştırma Kurulu’ndan beklentiler yÖnünde bir karar çıkmaması ya da beklentilerine uygun karar çıkmasına rağmen Hükümetin bu karara uymaması halinde, bu sonucu yetkili organ ve teşkilatlarına taşıyacaklarını sÖyleyen Gündoğdu, sendikal zeminin en etkili silahı olan eylemlilik sürecini başlatacaklarını kaydetti. Gündoğdu, bu sürecin en temel hedefinin, toplu sÖzleşme ve grev hakkını elde etmek olacağına dikkat çekti.
Toplu gÖrüşme sürecinde, kamu iş veren kurulunun olumlu bir yaklaşım sergilemediğini belirten Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “İlk oturumda taleplerimizle birlikte bağlı sendikalarımızın kendi hizmet kollarına ilişkin taleplerinin de yer aldığı 120 sayfalık ‘Memur-Sen Konfederasyonu 2009 Toplu GÖrüşme Talepleri’ kitapçığımızı toplu gÖrüşme heyetine teslim ettik. Bizi en çok üzen, ekonomik kriz gerekçesiyle ürettiği 73 tedbirle sermaye kesimine 54 Milyar TL aktaran siyasi iradenin temsilcisinin başkanlığında oluşan Kamu İşveren Kurulu’nun, 2 milyon 200 bin kamu gÖrevlisinin ortak hak ve menfaatlerini geliştirmeye dÖnük tek bir Öneri hazırlığı yapmaksızın masaya oturmuş olmasıdır” şeklinde konuştu.
Bu tavrın aslında şaşırtıcı olmadığını ifade eden Gündoğdu, sendikal zemin ve haklar adına son derece sorunlu olan ve siyasi iktidarlara keyfiyet sağlayan 4688 sayılı Kanun yürürlükte olduğu sürece başka bir tavır oluşmasının da mümkün gÖzükmediğini kaydetti.
Toplu gÖrüşme süreci sonunda mali haklar konusunda uzlaşma sağlanamaması nedeniyle ‘Mutabakat Metni’ imzalanamadığına dikkat çeken Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Mutabakata varılmayışını kayıt altına almak için düzenlenen “Toplu GÖrüşme Tutanağı”nın toplu sÖzleşme ve grev hakkı talebiyle ilgili bÖlümünde, toplu sÖzleşme ve grev hakkı verilebilmesi için kamu gÖrevlilerinin iş güvencesinin ve personel rejiminin de iş güvencesi yÖnüyle yeniden düzenlenmesi konusunun tartışmaya açılması ifadelerine yer verilmiştir. Toplu sÖzleşme ve grev hakkı ile iş güvencesi arasında ilişki kuran ve ülkemiz kamu gÖrevlileri sendikacılığının büyük yara almasına neden olacak bu tuzağa düşmedik ve düşenleri de hesabını vermekte zorlanacakları bu tuzaktan kurtarmayı da sendikal güç birliğinin gereği gÖrdük.” Şeklinde konuştu.
Gündoğdu, toplu gÖrüşme süreci sonunda hükümetin iki metin Önerisiyle ortaya çıktığını, bunun birisinin mutabakat metni, bir diğerinin ise uzlaşmazlığı ifade eden toplu gÖrüşme tutanağı olduğunu dile getirerek, “Her iki metnin içinde de toplu sÖzleşme ve grev hakkına ilişkin bÖlümünde “…iş güvencesi…” ve “…personel rejimi ile bağlantılı olması,…” ifadelerine yer veriliyordu. Biz mutabakat metnini zaten imzalamayacaktık. Fakat uzlaşmazlık zabtında yer alan ifadenin düzeltilmediği takdirde uzlaşmazlık metnini de imzalamayacağımızı sÖyledik ve ancak ifadenin metinden çıkarılması halinde imzalayacağımızı ifade ettik. 2 saat,10 dakika boyunca süren çabalarımız sonucunda uzlaşmazlık metninde yer alan yukarıdaki sÖz konusu ifadeler metinden çıkartılmış oldu. Sayın Bakan, Kamu-Sen’in uzlaşmazlık metnini Önceki haliyle imzaladığını, çağırılıp imzasını geri almasını ve ısrarımız üzerine düzeltilerek yeniden hazırlanan uzlaşmazlık metnine imza koymasını istedi. Kamu-Sen’in telefon edilmek suretiyle yeniden gelmesi istendi ve düzeltilen metne imza atılması sağlandı. Sürecin sonunda yaşanan bu gelişme neticesinde gÖsterdiğimiz ısrarlı çaba, kamu çalışanlarının geleceğinin ipotek altına alınmasını Önlemiş oldu” dedi.
çÖzüme Olan İnancımızla üç Konfederasyonu Bir Araya Getirdik
2009 yılı toplu gÖrüşme sürecinin en Önemli kazanımlarından birisinin; sendikal Örgütlenmenin temelini oluşturan toplu sÖzleşme ve grev hakkı konusunda Türkiye’nin en büyük üç memur konfederasyonunun sendikal güç birliği yapması olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, “çağrımızla oluşan bu sendikal güç birliğinin, kamu gÖrevlilerinin toplu sÖzleşme ve grev hakkına sahip olması sağlanıncaya kadar devam etmesi ve bu çerçevede kısa sürede sonuç alması için Öncülük yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Yetişkinler aydınlıktan korkmasın
Gündoğdu, konuşmasının sonunda kamu gÖrevlilerinin toplu sÖzleşme ve grev hakkına sahip olmasından korkan siyasi iradeye ve elit bürokrasiye Platon’un asırlar Önceki sÖzleriyle cevap verdi: “Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla hoş gÖrebiliriz. YAŞAMDAKİ ASIL TRAJEDİ; YETİŞKİNLERİN AYDINLIKTAN KORKMASIDIR.”