Enflasyon Durdurulmalı, Seyyanen Zam Yürürlüğe Konmalı
2021 Mayıs ayı enflasyon verilerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Ali Yalçın, Mayıs ayı enflasyonunun yüzde 0,89, Ocak-Mayıs dönemine ait beş aylık enflasyonun ise yüzde 6,38 olduğunu söyledi.
Kamu görevlilerinin ilk altı aylık yüzde 3’lük maaş artışının enflasyonun 3,38 puan gerisinde kaldığını, maaşlarda yüzde 3’lük artış gerçekleşirken, enflasyonda bunun iki katının üzerinde artış gerçekleştiğini vurgulayan Yalçın, “Bu rakamsal tablonun ifade olarak özeti, enflasyon hem maaşları eritmeye hem gelirde kayıp üretmeye hem de giderler için ayrılan tutarları büyütmeye devam ediyor demektir.” ifadelerini kullandı.
Mayıs ayı enflasyon oranlarıyla birlikte enflasyonun kamu görevlilerinin maaşları-gelirleri üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çeken Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu görevlilerinin 1 Ocak itibarıyla maaşlarına yapılan yüzde 3’lük artış, Mart ayından itibaren hükmünü yitirmiş ve eksiye düşmüştür. Nisan ayını kamu görevlileri enflasyon karşısında toplamda yüzde 2,45’lik bir kayıpla kapatmıştır. Mayıs ayı sonu itibarıyla kamu görevlilerinin 1 Ocak 2021 tarihindeki 100 TL’si 93,98 TL’ye, bin TL ise 939,81 TL’ye düşmüştür. Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinde Temmuz ayında yüzde 3 normal artış, yüzde 3,38 ise enflasyon farkı artışı yapılacak. Bunun anlamı ise, Temmuz ayında enflasyonun yapacağı artış, işverenin ve hakemin yaptığı artıştan daha yüksek olacağıdır. Enflasyon dışında 1 Ocak’tan bugüne kur, faiz ve altın bazlı kıyas yapıldığında hem oran hem de tutar boyutuyla kayıp çok daha yüksektir (1 Ocak- 31 Mayıs dönemi itibarıyla kamu görevlilerinin maaş ve gelirlerinde; altın boyutuyla yüzde 15,38, dolar yönüyle yüzde 16,35, Euro kıyaslamasında ise yüzde 15,76 düzeyinde bir kayıp söz konusudur). Kamu görevlilerinin Ocak’tan bugüne kayıplarının giderilmesi için daha önce dile getirdiğimiz en düşük devlet memuru maaşının yüzde 10’u oranında seyyanen zam yapılması talebi ve teklifi, yeni verilerle oran güncellenmek suretiyle gerçekleştirilmelidir. Enflasyon farkı, kayıpların telafisini değil, maaş tutarının tedavisini sağlıyor ve geçmişin kayıplarını gidermeye yetmiyor. En düşük devlet memuru maaşı üzerinden Ocak-Mayıs döneminde bir memurun maaşındaki reel düşüş 250,25 TL, toplam gelir kaybı ise 790,70 TL oldu.”
Yalçın, bütün bu veriler ve tespitler doğrultusunda enflasyon hedefi ve tahmini üzerinden maaş ve ücretlere yapılan artışın azalıştan ve kayıptan başka sonuç üretmediğini; maaşı azalan, geliri düşen, satın alma gücü zayıflayan ve maaş artışını yılda en fazla dört ay hissedebilen, geri kalan 8 ayda ise maaş ve gelir kaybını hesap etmekle meşgul edilen kamu görevlileri gerçeğini ortaya koyduğunu dile getirdi.
Gerçekleşmeyen Hedeflerle Belirlenen Artış Oranı 0,38’lik Eksikle Enflasyona Yenildi
Bu gerçeğin sorumlusunun, 5. Dönem Toplu Sözleşme’de Memur-Sen’in doğrularına kulak kapayan kamu işvereni ile işverenin yanlışlarına göz yuman hakem heyeti olduğunu belirten Yalçın, “Ekonominin gerçekleri ve alın terinin hakkını vermeye dair gerekleri ile uyumlu Memur-Sen tekliflerini kabul etmek yerine enflasyona dair tutmayan tahminler, gerçekleşmeyen hedefler üzerinden belirlenen artış oranı, birinci yılın ilk altı ayında da, ikinci yılın ilk altı ayında da enflasyonun altında kaldı. İşveren ve Hakemi, 2021 yılı için kamu görevlilerinin maaşlarında yüzde 3+3, kümülatif yüzde 6,09 artış yapma kararı vermişti. Bugün beşinci ayın sonunda enflasyon yüzde 6,38 oldu. 12 ay için verilen artış, beşinci ayın sonunda, üstelik yüzde 0,38’lik eksiği ile enflasyona yenildi. Gerçeği bütün yalınlığıyla şöyle ifade edebiliriz; yüzde 3 artış yapılan ilk altı ayın sonunda 3,38 puanlık enflasyon farkı oluştu. Yani işveren ve hakem yüzde 3 artış yaparken, enflasyon yüzde 6,38 artış yaptı.” şeklinde konuştu.
Merkez Bankası’nın Mayıs ayı beklenti anketinde 2021 yılı enflasyon beklentisinin yüzde 13,81 olduğunu hatırlatan Yalçın, 2021 yılsonu enflasyonunun, işveren ve hakeminin kamu görevlilerinin ücretlerine yaptığı artışın 2,3 katı olarak beklendiğini vurguladı. Yalçın, bu veriler doğrultusunda, tahmin ve öngörüler üzerinden siyasi iradeden ve kamu işvereninden beklenti, talep ve teklifleri şöyle sıraladı: “Kamu işvereni, siyasi iradenin ‘enflasyona ezdirmeyeceğiz’ sözünün gereğini bihakkın icradan özenle kaçınmaktan vazgeçmelidir. En düşük devlet memurunun beş ayda maaşında 250,25 TL, gelirinde 790,7 TL tutarında kayıpla karşı karşıya kaldığı gerçeğinin gerekleri eksiksiz şekilde yerine getirilmelidir. 1 Ocak 2021’den geçerli seyyanen zam hayata geçirilmeli, 1 Temmuz itibarıyla enflasyon farkı ve ikinci altı aya mahsus artışın yanında Merkez Bankası’nın yılsonu beklentileri dikkate alınarak ilave seyyanen zam konusu ivedilikle ele alınmalıdır. Kamu işvereni, Ağustos ayında başlayacak 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine makul tahmin, doğru hedef, adil teklif anlayışıyla hazırlanmalıdır. 2022 ve 2023 yıllarında kamu görevlilerinin istisnasız bütün aylarda hem maaş hem de gelir yönüyle enflasyonu ezen bir konumda olmasını sağlayacak teklifleri şimdiden hazırlamaya başlamalıdır.”
Devlet ve Devlet Memuru Bütçesi Hepimizin Ortak Hedefi Olmalıdır
Enflasyonun durdurulması, seyyanen zammın yürürlüğe konması, 6. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde de masaya Türkiye’nin ekonomik büyümesini yansıtan rakamlarla oturulması gerektiğini ifade eden Yalçın, şöyle konuştu: “Enflasyona göre artan ya da azalan maaşlar değil, enflasyonu gündemden çıkaran makro ve mikroekonomi, devlet ve devlet memuru bütçesi hepimizin ortak hedefi ve gayreti olmalıdır. Bunun için yapılması gereken, 1 Ağustos’ta toplu sözleşme masasına geçmişin kayıplarını telafi etmeye, hatalarını gidermeye, Anadolu’nun cömert fıtratını devlet eliyle hayata geçirmeye dönük tekliflerle gelmektir. Kamu işvereni, emeğe değer vermenin yanında, emeğin hakkını verdiğini de bu yolla ortaya koymalıdır.”
6. Dönem Toplu Sözleşme’de Memur-Sen’le birlikte hareket etme davetine de değinen Yalçın, “KESK, genel kurulunun toplanacağını ve konuyu genel kurulunda değerlendireceğini dile getirmiş olup, salgın kaynaklı tedbirler nedeniyle genel kurullarını Haziran’ın son haftası gerçekleştirecek olmalarına bağlı olarak o tarihe kadar cevaplarını bekleyeceğiz. Kamu-Sen tarafında ise mektubumuzun kendilerine ulaştığı ve Sayın Kahveci ile telefonla görüştüğümüz gün Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısı yapılıyordu. Toplantı sonrasında kamuoyuyla paylaştıkları açıklamada toplu sözleşme sürecinde birlikte hareket etme beyanına yer verdiler. Biz, bu açıklamayı davetimize olumlu yaklaşım olarak kabul etmekle birlikte münhasır bir cevabın verilmesini de bekliyoruz.” diye konuştu.