EKMEĞİN VE ÖZGÜRLÜKLERİN MÜCADELESİNİ BİRLİKTE YÜRÜTECEĞİZ
|
Memur-Sen, basın mensuplarıyla iftar programında bir araya geldi. Programa Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, Memur-Sen yönetim kurulu üyeleri, Büro Memur-Sen Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri İdris Maden, sendikaların basın danışmanları ile çok sayıda gazeteci katıldı.
İftar sonrası bir konuşma yapan Gündoğdu, Memur-Sen olarak insanı ilgilendiren her konuda kendilerini sorumlu addettiklerini kaydetti. Çözüm sürecine değinen Gündoğdu, "Kurulduğumuz günden beri seçmediği ırkından dolayı insanlar arasında üstünlük olamayacağını, din kardeşliğinin evrensel ahlakı benimsemişliğini, inancı, cinsiyeti ne olursa olsun hakkın, doğrunun, ahlakın yanında duran herkesle oluşturduğumuz paydaşlığın gereği taşın altına elimizi değil bütün vücudumuzu koyabileceğimiz bir projeydi. Çünkü 30 yıldır 'Arkasında kim var, maliyeti nedir?' denen sorunun bugün devlet aklı, millet aklı bir araya gelerek çözebiliriz noktasına geldi" dedi.
Memur-Sen olarak kırmızı çizgilerinin olduğunu dile getiren Gündoğdu, "Şehit haberi almayalım, şehit yakınlarımız üzülmesin, üniter yapıdan, demokratikleşmeden, bayrağımızdan, dilimizden taviz vermeyelim ama kaostan beslenenlerin, öldürmeyi ya da şehit cenazelerini geçim kaynağı edilenlerin de elinden bu oyuncağın alınması gerekiyordu. Biz, doğru bir projede inandığımız şeyleri yaptık. 37 ile bizzat ben gittim, diğer illere de genel başkan yardımcılarım, sendika genel başkanlarım ziyaret ederek Memur-Sen'in çözüm sürecine yönelik raporunu açıklamış oldular. Bu, aynı gemide olduğumuz bilinciyle artık bataklığın kurutulmasının şart olduğu bir süreç" diye konuştu.
Gezi Parkı olaylarına da değinen Gündoğdu, "Taksim Gezi Parkı'nda gençleri tanıdık. Online gençlik, teknolojiyi harika kullanan gençlik. İlk 2-3 üç gün 'Bu gençlerin sitemi haklı' dedik. 'Sayın Belediye Başkanım, Valim bu yaptığınız nedir?' dedik; ama 3 gün sonra baktık ki mesele ağaç meselesi değilmiş gerçekten. Ülkenin çağdaş bir şekil almasından rahatsızlık duyan herkesin küresel sermaye ile sözde emek örgütleriyle bir araya geldiği pozisyonlarını gördük" şeklinde konuştu.
Memur-Sen'in toplu sözleşme taleplerinin bugün basın aracılığı ile açıkladıklarını hatırlatan Gündoğdu, basının üretim yaptıkları her süreçte, bunun hakkını kamuoyu ve milletle kendilerini buluşturarak verdiğini anlattı. Gündoğdu, "Evet, ekmeğimizi büyütmek için mücadeleye varız. Ama demokrasi yeşertmek için de demokrasi ağacının kökü ateş almış yanıyorsa asla dallarında meyve arayışında olmayacağız. Ekmeğin ve özgürlüklerin mücadelesini birlikte götüreceğiz. Başörtü özgürlüğünü savunduğumuz günlerde, imza kampanyamıza 'Memur-Sen'in bu talebi bizim esaretimizdir' diyen konfederasyondan, 'devlet yasaklıyorsa vardır hikmeti' diyenlere kadar. Çözüm sürecinde bunu ihanet olarak görenlerden, 'biz Kürtlerden çok üye aldık' diyen sözde çözüm sürecine destek veriyormuş gibi yapıp, Taksim'de ağaçlar altında özgürlük aramaya kalkışanlara kadar. Bu, durduğunuz yerin neresi olduğuyla ilgili bir mücadeledir. Memur Sen'in yeri bellidir ve 707 bin üyemizle bu yolculuğa devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.