DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
Bu tür özel günlerin anlamı, hem bir vefa gösterme, hem de adına gün yapılıp kutlanan kitlenin sorunlarına dikkat çekmektir. "Bir gün değil, her gün" tarzında afakî konuşmaların bir sonuç getirmeyeceğini bilerek, hem her gün haklı mücadelemizi sürdürmeli, hem de bir gün bile olsa herkesin kulak kesildiği bu günlerde taleplerimizi daha gür bir sesle haykırmalıyız.
Günümüzde 8 Martlar, kadın sorunlarına çözüm önerilerinin, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin; bir kez daha dile getirildiği gündür. Kadınla erkek birbirini tamamlamak üzere yaratılmıştır. Kadının gerçek manada hak ettiği değere islamın gelişi ile ulaştığını hepimiz biliyoruz. Cenneti annelerin ayaklarının altına seren bir dinin mensuplarıyız, bundan da son derece memnunuz. Allaha hamd ediyoruz. Değerler sendikacılığı yaptığımız söylerken ifade etmeye çalıştıklarımızdan biride budur. Sendikacılık anlayışımız özelde kamu çalışanlarının haklarını korumak ve savunmak genelde her türlü haksızlığa karşı mücadele etmek, temel insan hal ve özgürlerinden yana taraf olmaktır.
İstatistiklere bakıldığında kadınlar, dünya nüfusunun % 50, yeryüzündeki toplam iş gücünün ise 2/3 nü oluşturuyor. Kadınlar dünya gelirinin ancak % 10 nu almakta ve dünyanın tüm mal varlığının % 1 ne sahip bulunmaktadır. Yaşamın bütün alanlarında, çalışma alanında istihdamda karar alma mekanizmalarında politikada kadınlar nüfus oranında temsil edilmiyor. Bu yüzden en kısa zamanda temsil gücünün artırılması gerekmektedir. Kadın istihdamını özendiren ve teşvik eden yasal düzenlemelerin tekrar düzenlenmesini ve istihdamı özendirici tedbirlerin alınması gerekmektedir. Kadın çalışanların erkek çalışanlardan daha az ücret aldığı birçok sektör mevcuttur. Bu adaletsizliği giderici önlemler almak için caydırıcı tedbirlere ihtiyaç var. Çalışan kesimin büyük çoğunluğu iş güvencesinden yoksundur. Sağlık sektörü, eğitim ve yerel yönetimler gibi çok sayıda kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron çalışan sayısı artmaktadır. Bunların büyük bir çoğunlu da kadındır. Bu bağlamda sözleşme kadroların kuvvetlendirilmesi ve arttırılması yönündeki yaklaşımlar yerine kamu hizmetlerinin kadrolu kamu görevli eliyle görülmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Kadının yaşamın her alanında etkin olabilmesi için var olan eksiklikler yasalar çerçevesinde çözümlenmeli ve hukuki düzenlemeler bir an evvel yapılmalıdır. Örneğin Türkiyede uygulanan ebeveyn izinleri Avrupanın çok çok gerisindedir. Ülkelerin gelişmişlik seviyesi ancak, kadın-erkek eşitliği ile ölçülür. Bu nedenle; kamu alanında, parlamentoda, yerel yönetimler ve siyasi partilerin her biriminde kadın daha etkin hale getirilmelidir. Bütün bu sorunların çözümü kadınlarımızın daha gür çıkması, hakkını elde etmede ısrarcı olması ve mücadele etmesine bağlıdır. Çalışan kadının işi, evi ve ailesinden zaman bulup sendikal çalışmalara katılmasının zorluğunun elbette bilince ve farkındayız ancak, hiçbir kazanım ter akıtmadan, mücadele etmeden elde edilemez. Bir şey elde etmek kazanmak istiyorsak fedakârlık yapmalı bu çalışmalara destek olmalıyız. Fedakârlığımız bazen gezilerimizden bazen uykumuzdan bazen de yemek saatlerimizden olacak. Örgütlü toplum, yöneten toplumdur. Yönetmek istiyorsak fedakârlık yapacağız. Aksi halde bizi yönetmek isteyenlere diyecek bir sözümüz olamaz.
Kadının sosyal hayatta uzak tutan çalışma hayatının içinde yer almasını engelleyen başörtüsü yasağının kadına yönelik en büyük şiddet olduğunu düşünüyoruz. Aynı dünya görüşüne sahip, aynı inancı paylaşan karı kocadan erkek olanın istediği kurumda çalışıp görev alabilirken; eşi bu haktan maalesef başörtüsü yüzünden faydalanamıyor. Temel insan hak ve özgürlüklerini ayaklar altına alan bu uygulamanın izahı da kabul edilebilirliği de yoktur. 28 Şubat sürecinin dayatması olan eğitimdeki başörtüsü yasağı (istisnaları ile birlikte) inisiyatifle çözülmüş durumda ancak, temel ve hak ve özgürlüklerin kanunla yasaklanıp serbest bırakılamayacağı gerçeği ile Türkiyenin tanışması ve yüzleşmesi gerekmektedir. Bir sonraki 8 Marta, bu sorunların çözülmüş olduğunu görerek girmeyi umut ederek Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
ARİFE TOPCUOĞLU
BÜRO MEMUR-SEN KADIN KOMİSYONLARI BAŞKANI