BÜRO MEMUR-SEN 15.BAŞKANLAR TOPLANTISINDA BİR ARADA
“Bizim tarihimizde zaferler kadar acılar da oldukça büyük yer tutar. Yemen kızgın çöllerde, Çanakkale derin sularda, Sarıkamış da dondurucu soğukta dini için vatanı için yitip giden Anadolu çocuklarının hikâyesini barındırır.
Bıyığı henüz yeni terlemiş gencecik delikanlılar Sarıkamış'ta düşmana değil soğuğa mağlup olmuşlardır. Bu harekât milletimizin hafızasına kazınmış acı bir hatıradır. Sarıkamış şehitleri, yazlık giysiler ve çarıklarla eksi 45 derece bir soğukta kahramanlık destanı yazmışlardır. Mehmetçiğimiz Sarıkamış’ta bütün imkânsızlıklara rağmen müthiş bir civanmertlik yapmış, cihattan kaçmamış, düşmana arkasını dönmemiş ve vatanını canı pahasına korumayı bilmiştir. Allahu Ekber ve Soğanlı dağları bu milletin din, namus ve vatan uğruna nasıl bir bedel ödediğine şahit olmuştur.
Onlar 21'inci yüzyılın en büyük destanını yazdılar. Şehitlerin kefenleri bile yoktu, toprak ve kar onlar için kefendi.
Ama bütün zorluklara rağmen askerlerin bedenlerinde can dizlerinde derman kalmayıncaya kadar geri dönmeyi hiç düşünmediler.
Onların torunları olarak biz de onlardan aldığımız güçle devam edeceğiz. Bu gün onların şahadet şerbetini içtiği mekânda Sarıkamış’tayız.
Dün olduğu gibi bu gün de ülkemizin topraklarında ve İslam âleminin yenilgiye uğramasını, çökmesini bekleyen akbaba misali yanımızda duran Devletler bulunmaktadır. Bu durum onların yenilemeyeceğimiz gerçeğini öğrenene kadar devam edecektir. Siyonizm denen illet ülkemizi ve İslam âlemini parçalayarak kendisine alan açma çabası içerisindedir. Son olarak bin yıllardı birçok dinin ve kültürün ortak yaşam alanı, İslam âleminin de göz bebeği olan Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapma teşebbüsünde bulunmaları bunun açık göstergesidir. İsrail Kudüs’ü teslim etmek istemeyenlere ve bu gayri insanı çalışmaya karşı bir tavır gösterme ve eylem içine girmiştir. Tabi biz de ülkemizde bunu açık bir dille kınadık ve Kudüs’ün tüm dinlerin başkenti olduğunu, sadece bir gruba ait olmadığını her zaman haykırdık. Bizim gibi elini taşın altına koymak isteyen binlerce kardeşimiz Kudüs’e giderek eylem ve tavır gösterme girişiminde bulundular. En son Ebru Özkan adlı kardeşimizin Mescid-i Aksa ziyaretinde aslı astarı olmayan şeylerle bağlantısı kurularak gözaltına alınması Müslüman kardeşlerimize tahammülsüzlüğün son göstergesi oldu. Biz Büro Memur-Sen olarak Siyonizm ve Emperyalizm ’in hiçbir zaman yanında ve destekçisi olmayacağız. Ayrıca bu ve bu gibi ideolojilerin hayata geçirilmeye çalışılmasına elimizden ve yüreğimizden geldiğince karşı koyarak mücadele edeceğiz.
Memur-Sen çatısı altında mücadele yürüten ve haklı kazanımlara ulaşmaya çalışan Büro Memur-Sen’in ülkemizin bekası için de önemli bir yeri vardır. Bir ülkenin veya devletin gelişme o ülkedeki sivil toplum kuruluşların ne denli çalıştığına da bağlıdır. Öyle ki Memur-Sen olarak Genel Yetkili Sendika olarak seçildiğimizden bu yana ülkemizin çalışmalarına ön ayak olduk. Çalışmalarımız ve kazanmak için mücadelesini verdiğimiz haklar her zaman ülkemizi bir adım öne taşıdı.
Memur-Sen olarak ülkemizin istikbaline ve istiklaline ön ayak olduk. Bir kimsenin, bir ideolojinin, bir dinin, bir ırkın kölesi olmadık ve olmayacağız da. Devletimizin Kutsal Bayrağı altında birleşen tüm halkımıza eşit davranarak, çalışmalarımızın tüm kesimleri kapsamasını sağladık. Halkımızın her zaman sesi olduk ve sesi olmaya devam edeceğiz.
Memur-Sen çatısı altında toplanan kardeş sendikalarımızın her zaman ülkemizin refahı için çalıştığını köstek değil destek olmaya çalıştığını dile getiriyoruz. Bunun en açık örneği de 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’ne karşı olan tavrımızı ve onu etkisiz hale getirme çabamızdır.
Darbe Girişimin yaşandığı ilk anda televizyonlara çıkıp halkımızın meydanlara koşmasını haykıran Genel Başkanımız Ali Yalçın idi. Memur-Sen de aynı şekilde camilerde okunan selayı sahiplenerek kendi selası okunurmuşçasına ölüme koştu. Ve Allah’a şükür ki onurlu ve haklı mücadelemiz sonuç gösterdi. Darbe yapmaya kalkışanlar bir bir etkisizleştirilerek yüzlerce vatandaşımızın döktüğü kanın kutsal bir amaç uğruna döküldüğünü bir kez daha gösterilmiş oldu.
Başkan: “24 Haziran Seçimi Umutlarımızı Gerçekleştirmek İçin Büyük Bir Adımdı.”
Ülkemizin geçmişin tozlu raflarına sürüklediği 15 Temmuz Darbe Girişiminin bir daha karşımıza çıkmaması için elimizden geleni ortaya koyacağımızı bulunduğumuz her platformda dile getirdik. Ayrıca her 10 yılda bir oyunmuşçasına yapılan darbelerin önünün alınması gerektiğini dile getirdik. Bunun için eskimiş darbe sisteminin sürekli karşımıza çıkmasından usandık ve bu sistemin değişmesi gerektiğini söyledik. 24 Haziran seçimleri bunun için önemli bir adım oldu. Yapılan seçimin tüm halkımız için hayırlı olacağını darbelere ve vesayetlere karşı bir umut olduğunun biz farkında idik. Çalışmalarımızı da o yönde yaparak istikrarın ancak ve ancak yeni bir Hükümet Sistemi’nden geçtiğini haykırdık ve nitekim 24 Haziran seçimlerinde alnımız ak bir şekilde çıktık.
Bir ülkenin geleceğinin o ülkenin sahip olduğu halk gücünden geldiğini tarih bize öğretmiştir. Güçlü bir halkında güçlü bir sivil toplum kuruluşundan ve örgütlenmeden geçtiğini hepimiz biliyoruz. Ayrıca Güçlü bir sendikanın da güçlü ve istikralı bir devletin kapısını aralamaktadır. Onun içindir ki biz sendika olarak birbirimize ne denli kuvvetli kenetlenirsek ve çalışırsak ülkemiz de o denli güçlü olacaktır. Ülkemizin birliği, istikbali ve istiklali biz sivil toplum örgütlerin ellerindedir. Onun için çalışmalarımıza özen göstermeliyiz. Her zaman Hakk’ın ve halkın yanında olmalıyız. Doğruluktan ve Doğru Yoldan sapmayarak devletimizin birliği ve bütünlüğüne halel getirecek çalışmaların içinde bulunmayarak, Ülkemizin geleceğinde bir basamak olarak hakkıyla çalışmalar yaparak gerçek bir sendikanın nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya duyurmalıyız.
Bizi bu gün Halkımızın geleceği için canlarını feda eden kahramanların, ülkemizin geleceğine ışık tutan ruhların diyarı Sarıkamış’ta buluşturan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Allah Yar ve Yardımcınız Olsun.”