Sendikal Samimiyet
“Her Eylem Yeniden Diriltir Beni”
Büro Memur-Sen çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik unsurları ihtiva eden tam bağımsız sivil toplum kuruluşudur.
Sendikamız çalışanların kişisel, ekonomik, kültürel, toplumsal yaşamlarını kolaylaştırıp geliştirmek; haksızlıklar karşısında bir duruş sergilemek üzere var olmuştur.
Çalışanlarla kurumlar arasında olumlu yönde diyalog kurup çalışanların yararını gözettiği kadar kurumların da yararını gözetmek ve hak mücadelesi yaparken, hakkı ön planda tutmak ve adaletli olmak zorundadır.
Sendikamızın amacı ve hedefi nedir sorusuna verilecek en güzel cevap;
Mensubu bulunduğu sendikanın üyelerine karşı sorumluluklarını yerine getirmek, çalışanların durumu, çalışma ortamları ve çalışma hayatının gelişimine katkıda bulunarak bu yönde olumlu ve kararlı adımlar atarak, gelecek nesillere kazanımlarla dolu bir çalışma hayatı bırakmaktır.
Sendikal anlayışın hedefi nedir, ne olmalıdır ve mevcut sendikalar bu anlayışa ne kadar hizmet etmektedir sorusuna verilecek en güzel cevap;
Kırarak, dökerek, ortalığı savaş alanına çevirerek, kamu mallarına ve vatandaşlara zarar vererek eylem yaparak hak mücadelesi yaptıklarını zannedenler sendikacı kelimesine ihanet etmektirler.
Unutmayın ki!
Samimiyet ve güven duygusu…
Önemli ve hissedilmesi gereken bir duygudur.
Sendikacılıkta samimi olmak yani samimiyet;
Başarının gelmesi açısından da önemli bir noktadır.
Samimiyetle yapılan mücadelede başarı, kaçınılmazdır.
Güven de samimiyetin kardeşidir. Her ikisinin bir arada olması başarımızı perçinleyecektir.
Samimiyetle yapılan çalışmaların sahibi Allah’tır ve inanç ve azimle yapılan çalışmalar beraberinde başarıyı da getirecektir. Geldiğimiz noktada, Rakiplerimizin geçmişte yaptıklarını da göz önüne alacak olursak;
Yalan ve riyanın geçer akçe olduğu, rakiplerimizin yüzünden geride, koskoca bir çalışma hayatı ve kazanımları adına enkazın bırakıldığı, insanların samimi duygularının istismar edildiği bir zaman dilimi içerisindeyiz.
Ve ne yazık ki böylesi bir dönemin akabinde çalışanlar samimi ve ihlaslı insanlara da hasret hale gelmiştir.
Geçmiş dönemde samimiyet ve ihlastan uzak sendikacılık yapanlar, riyakâr insanlardır.
Ve ne yazık tır ki!
25 yıl boyunca büro hizmet kolu çalışanları bu samimiyetsiz ve riyakârlıkları ön planda olan sözde sendikacılara sabır göstermiştir.
Kıymetli kardeşlerim;
Sendikal etik ve ahlaki değerlerimizi de hiçe saymadan kendimizi asla büyük görmeden, edeple hareket ederek dürüst davranmak siz değerli kardeşlerimize karşı en önemli düsturumuzdur.
Bu düsturu çalışma hayatına yansıtmak ve kazanımlara imza atmakta boynumuzun borcudur. Bütün meselemiz, bir insanın kalbine dokunabilmektir.
Bu duygularla sizleri selamlıyor saygılar sunuyorum.